Sağmalcılar Cezaevi’ne Barış Derneği sanıkları olarak girişimizde sıralanmış bekliyorduk.
Metris Cezaevi’nden nakille gönderildiğimiz burada koğuşa girme aşamasıydı.
Karşıda toplanmış gardiyanların beni göstererek fısıldaşmaları dikkatimi çekti.
Bir süre sonra içlerinden birisi cesaretlenerek yanıma geldi ve yavaş bir sesle sordu:
“Siz Abuzer Uğurlu musunuz?”
Ters bir tavırla yanıtladım:
“Sen Abuzer Uğurlu’yu tanımıyor musun?”
Gardiyan biraz bozulmuş bir tavırla arkadaşlarının yanına gitti. Baş sallamaları ve yüz ifadelerinden anladım ki “Evet o, Abuzer Uğurlu burada” kanısına varmışlardı.