PISA, uluslararası eğitim düzeyi değerlendirme sistemi.
Türkiye’nin de katıldığı bu sistem dünya ölçeğinde ortaöğretim
düzeyi öğrencilerinin üç alanda durumunu saptıyor:
Matematiksel düşünme becerisi,
Fen bilimlerini kavrama,
Okuduğunu anlama ve anlamlandırma.
Her üç alanda da bizim öğrencilerimiz ortalamanın altında
kalıyordu.
2015 yılında ise her üç alanda da ciddi gerileme var.
70 ülke arasında sıralama yıllara göre şöyle:
[Haber görseli]
AKP’nin 14 yıllık iktidarında her üç alanda da ciddi gerileme
yaşanıyor.
Her üç alanda da 35. sıradan 50. sıraya gerileyen bir durum
var.
Eğitimciler bu durumu “ezberci eğitim”e bağlıyorlar. Genelde
haklılar. Ancak sorun bundan çok daha derinde yatıyor.
Ezberci eğitimi -ben de dahil- çok eğitim düşünürü eleştirdi.
Ama bu 14 yılda çok daha farklı bir dönüşüm oldu:
Tarikatlar eliyle yapılan dinsel eğitim, öğrencilerin zihinsel
becerilerini çok olumsuz etkiledi.
Yazın açılan Kuran kursları sadece din ve Kuran eğitimi olmadı.
İnanç dışında olan her şeyi öğrencinin zihninden uzaklaştırdı.
İmanı öğretirken bilimi, sanatı öğrenimin dışına itti.
Siyasal iktidar her söyleminde “dindar ve kindar gençlik” hedefini
gösterdi. Arapça, Osmanlıca, İslam tarihi, İslam inancı eğitimin en
büyük hedefi yapıldı.
Böylece;
Soru sorması yasaklanmış,
Tartışması engellenmiş,
Farklı düşünmesi suçlanmış,
Karşı çıkması dışlanmış bir öğreti, eğitimin temeli yapıldı.
Köy Enstitüleri kapatıldı.
Köy Enstitüleri neden kapatıldı?
Çünkü, bu sistemde yetişen ve yetişecek olanlar:
Soru soruyorlardı.
Tartışıyorlardı.
Farklı düşünmeleri destekleniyordu.
Karşı çıkmaları suçlanmıyordu.
Böyle yetişecek insanlar, toprak ağalarının, emek sömürücülerinin,
iktidar yağmacılarının işine gelmedi.