Öyle şeyler yaşıyoruz ki “aklımız zorlanıyor”, “ruh sağlığımız” bozuluyor.
Bu koşullarda “aklımızı-ruhumuzu korumak” gerçekten zor.
Partili cumhurbaşkanımız müjdeyi veriyor:
“Yeni doğalgaz yatakları bulundu, artık kendi ucuz doğalgazımızı kullanacağız”.
Sevinmeye kalmıyor, motorine, benzine okkalı bir zam.
Çarşı pazara çıkıyorsun; bir kilo kabak 70 lira. Şu bildiğin kabak! Peynirin kilosu 300 lira, zeytin 200 lira.
“Nedir bu? Biz nasıl yaşayacağız?” demeye kalmıyor, yerli savaş uçağımız Kaan göklerde süzülüyor.
Sen başını kaldırıp uçağa bakarken her şeye yeni zamlar geliyor.
Akıl sağlığımız tehlikede, farkında mısınız?
Ruh sağlığımız kayıp gidiyor, korumak zorundayız.
UMUTSUZLUK YAYGIN MI?
Neyi nasıl umut edeceksin ki?
Anayasa rafa kaldırılmış.
Cumhurbaşkanı anayasaya göre “tarafsızlık yemini” etmiş, ama il il dolaşıp partisi adına halkı tehdit ediyor:
“Eğer bizim partiye oy vermezseniz size hizmet gelmez”.
Aslında bu durum anayasa suçudur.
Ama ne anayasa, ne yasa, ne yargı, ne savcı, ne yargıç!
Hepsi bu iktidarın elinde araç olmuş.
Ağzını açana gözaltı, tutuklama.
Sesini çıkarana “terörist” damgası.
Bu toplum nasıl kaygılı olmasın?
Bu toplum depresyondan nasıl kurtulsun?
CEZA YERİNE ÖDÜL!
TCDD (Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları) genel müdürlüğüne Veysi Kurt yeniden atandı.
Beş yıl önce gene Veysi Kurt genel müdürken yaşanan tren kazası faciasında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirdi, 300 kişi yaralandı.
Veysi Kurt bu olayda yargılanması gerekirken sorgulanmadı bile. Bu kez de cumhurbaşkanı tarafından yeniden genel müdürlüğe atanarak “ödüllendirildi”.
MURAT KURUM
Şimdi AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olan Murat Kurum, sağlam olmadığı için imar ruhsatı alamayan konutlara “imar affı” ya da “imar barışı” adı altında imar ruhsatı vermenin öncüsüdür. Bu olay cumhurbaşkanı tarafından da “Vatandaşın sorununu çözdük” diye onaylanmıştır.
Sonuç?