Yaşamını Cumhuriyet’e adamış sevgili Türkan Erkin’e...
‘Sabırlı öfke’ artık bütün
millettir.
‘Kibirli kindar’, Recep Tayyip
Erdoğan.
Neden böyle oldu?
Buraya nasıl geldi?
En çok düşünmesi gereken de
Erdoğan’ın kendisidir.
Başlangıçta bu değildi.
Ama söyledikleri birbirine eklendi.
Yaptıkları basamak basamak yükseldi.
Haksızlıklar.
Yolsuzluklar.
Örtülmüş sahtecilikler.
Kapatılmış hileler.
Yenen sayısız kul hakkı.
Haramlar ki ne haramlar.
Kursaklara sığmayan haram lokmalar.
Kardeş katline fetva vermeler.
Nerden geldiğini unutmalar.
Vefasızlık.
Geçmişi inkâr.
Cumhuriyeti düşman bilme.
Yandaşını övme.
Karşıtına sövme.
Her türden haksızlığı görev bilme.
Milletin bunlardan sıtkı sıyrıldı.
Tam ifadesi budur.
***
Muharrem İnce ‘sabırlı
öfke’nin temsilcisidir.
Onun heyecanı kitleleri harekete
geçirecektir.
Söylediği doğrular AKP’liler için bile
etkili olacaktır.
Bu mücadele kenardan dolanma ile
kazanılamaz.
Bu mücadele göğüs göğüse yapılacak bir
çatışmadır.
Muharrem İnce bu işin tam adamıdır.
Sözünü esirgemez.
Şantajlardan ürkmez.
Yalancılardan çekinmez.
Doğruları en yüksek sesle dile
getirir.
İktidara hak ederek yürür.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu kutlamak
gerekir.
Demokrasi örneği vermiştir.
Daha başlangıçta iki usta vuruş
gerçekleştirilmiştir.
Birisi, muhalifini kürsüye
çıkarmaktır.
İkincisi de parti rozetini çıkarak
İnce’ye
Türkiye rozetini takmaktır.
CHP, bir eksiğiyle, doğru yoldadır.
Eksik HDP’dir. Bu ‘Millet ittifakı’nda
HDP de olmalıydı.
Selahattin Demirtaş’ın hapiste
olması bu toplumun ayıbıdır.
HDP bu seçimin anahtarı olmuştur.
***
Abdullah Gül’e de söylemek
gerekiyor.
Nasıl oluyor da sizin ‘vicdanınız
müsterih’?
Siz bunca haksızlıkla, bunca
yolsuzlukla hâlâ o partide neden duruyorsunuz?
Neden mırıltılarınızdan başka bir
sözünüz duyulmadı?
Siz AKP’nin kurucusu değil miydiniz?
Neden duyulur bir sesle olanlara
karşı çıkmıyorsunuz?
Vicdanınız müsterih olmamalı.
Vicdanınız sizi rahatsız etmeli.
İşlerin buraya gelmesinde sizin de
ortaklığınız var.
Biz biliyoruz ve unutmuyoruz.