Ah ah! Ne pişmanlıklar, ne ağlaşmalar. “Aldanmışız. İyi
niyetimizin kurbanı olduk. Temiz kalbimiz kandı. Yüzümüze güldüler,
inandık.”
Kim bu kananlar, inananlar, aldananlar?
Cumhurbaşkanı, başbakanlar, bakanlar, eski Meclis başkanları, bütün
gelmiş geçmiş yetkililer.
Aldanmışlar. İyi niyetlerinin kurbanı olmuşlar.
Yani, hiç inandırıcı olmuyor.
14 yıl bu ülkenin iktidar koltuğunda oturacaksın. Her şeyi bilip
yöneteceksin. Ağzına geleni söyleyeceksin. Aklına geleni
yapacaksın. Her şey elinde olacak. Ama iyi niyetinin, temiz
kalbinin kurbanı olacaksın. Seni kandıracaklar, aldatacaklar. Şimdi
ah vah edeceksin.
Peki, kabul edelim ki gözünüz geç açıldı da görebildiniz.
Ne zaman açıldı acaba gözleriniz?
17 25 Aralık 2013’te açıldı.
Ne oldu da açıldı o badem gözler?
Ayakkabı kutularından taşan dolarlar yakalandı. Kasalar bulundu.
Rüşvetler ortaya çıktı. Bu iş zamanın başbakanına uzanıyordu ki
gözler açıldı, Fethullah Gülencemaatinin ne
hain olduğu ortaya çıktı.
Cemaat iktidara uzanıyordu.
İşte büyük günah buydu.
O zamana kadar olanlar iktidar koltuklarında oturanların gözlerini
açamamıştı ama bu hamle gözleri fal taşı gibi açtı.
Oysa o zamana kadar eğitim alanında, yargıda, idarede, orduda Gülen
cemaatinin yapılandığı, etkinleştiği yazılıyor,
anlatılıyordu.
Ama siz aldanıyordunuz öyle mi?
Sahiden mi?
Aldanıyor muydunuz?
Hayır, siz hiç aldanmadınız. Hiç aldanmıyordunuz.
Ve bakın neler oluyordu?
Biliyorsunuz elbette ama hatırlayalım.