Tarihine kör bir iktidar var ülkemizde.
Yeni Osmanlı olmaya özeniyorlar.
Yeni Osmanlı olmak?
Çok etnili, çokkültürlü bir imparatorluğu kurmaya çalışmak.
Dünyada imparatorluklar bitmiş.
Etnik kökenler parçalanmaya yol açmış.
Din ve mezhep ayrılıkları ülkeleri dağıtmış, savaşlara yol açmış.
Bunları görmemek nasıl bir körlüktür?
Kendi tarihine kör bir iktidar.
İstanbul Erkek Lisesi binası Osmanlı tarihinin bir parçasıdır.
Osmanlı’nın maliyesi batmıştır. Borçlarını ödeyemez duruma gelmiş,
iflas etmiştir.
Dönemin egemenleri Düyun-u Umumiye İdaresi adı altında bir mali vesayet kurumu kurarlar. “Genel Borçlar Yönetimi” demektir. Bu bina o idare için yapılmıştır. Yıl 1881.
Gene 1881 yılında doğan Mustafa Kemal işte Osmanlı’nın o durumunu görmüştür.
Tarihin körü olmayanlar elbette Osmanlı’nın neden bu duruma düştüğünü bilmektedirler.
Tarihin körü olmayanlar, Atatürk’ün neden Ortadoğu bataklığından uzak durduğunu bilmektedirler.
Tarihin körü olmayanlar, saltanatın neden kaldırıldığını, halifeliğin neden lağvedildiğini bilmektedirler.
Ama Graham Fuller, eski CIA Türkiye Masası şefi, Atatürk’ün bu kararını eleştirmekte, “sonuçta Hilafet, hâlâ anahtar bir sembol ve siyasi bir makam olup, etkileyici bir dini liderin - ki ille de gözlerinden ateş fışkıran bir radikal olması gerekmiyor- yükselişini beklemektedir.” (Graham E. Fuller - Yeni Türkiye Cumhuriyeti - Timaş Yayınları- 2008)
Yani, Türkiye’den çıkacak bir halife beklenmektedir.
Tarihin körü olmayanlar yeni emperyalist emelleri çok iyi görmektedirler.
Ama siyasal iktidar bu emperyal oyunun bir parçası olmuştur.
Türkiye’yi İslam dünyasının bir parçası yapabilmek için her türlü din, mezhep ve etnik köken faktörlerini kullanmaktadırlar.
Tarihin körlüğü böyle bir şeydir ve ülkelerin geleceğini karartmaktadır. Ne yazık ki felaketli sona ulaşmadan gözler açılamaz. Hitler Almanyası, Mussolini İtalya’sı gibi.
Başkanlık hedefi de yasaların üstünde ve dışında olmanın, her türlü kontrolün dışında kalmanın, istediği her şeyi sorgusuz sualsiz yapmanın gücünü tek kişide toplamanın hırsıdır.
“Kontrolsüz güç felakettir” gerçeği körleşmiş gözlerin görebileceği bir şey değildir.
Tarihin körü,
Coğrafyanın nankörü, dedik.