Bu hafta sonu seçim var.
Dostlar soruyor: Bu kez olacak mı? Kazanacak mıyız?
Tanıdıklar soruyor: Umutlu musunuz? Olacak mı?
Görüyorum, insanların umutları çalınmış.
Umut hırsızlığı, umut cinayeti.
İnsanlar umut etmeye korkuyor.
Ama umut dalga dalga yükseliyor.
Umut coşkuya, coşku karara dönüşüyor.
Hiç kimse yanılmasın.
25 Haziran sabahı Türkiye başka bir ortama uyanacak.
Oy hırsızlığı mı? Manipülasyonlar mı? Hileler mi?
25 Haziran kitlelerin hesap sorma tarihi olacak.
Atı alan Üsküdar’ı geçemeyecek.
Toplum artık o toplum değil.
Ayağa kalkacak ve hesap soracak.
Bu sadece bir seçim değildir, bu bir dönüşümdür.
Geç kalmış bir dönüşümdür.
*** Referandumda ‘Hayır’
kazanmıştı.
En iyi kaybedenler biliyor. Açık müdahaleler yapıldı.
Kazanan ‘Hayır’, kaybeden ‘Evet’e yenik sayıldı.
Hesabı sorulamadı.
Kazanan ‘Hayır’ yapılan oyunların hesabını soramadı.
Olmayan hukukla çözüm arandı, elbette bulunamazdı.
Olmayan demokrasiden medet umuldu, elbette olamazdı.
Referandumun hesabının sorulamaması ülkeyi buralara taşıdı.
Şimdi, değişen nedir? Neden umut etmeye cesaret...