Uygarlık kültürü olmayınca bunları yaşarsınız.
İşte yaşadıklarımız bunlar. Esnafımız turiste saldırıyor. Neymiş?
Dolap kapağını açınca sular yerlere dökülmüş. Esnafım suları düzgün
koymamıştır, ondan dökülmüştür ya, neyse. Vay sen misin suları
döken? Esnafım turiste saldırmış. Sonrasını videoda görüyoruz.
Sopayı kapan koşuyor. Koşuyor ama neler oluyor? Adam oralı değil.
Gardını alıp yumruklarını savuruyor. Gelen devriliyor, giden
şaşırıyor.
İşte dövüş kültürünün farkı. Batılı düelloyu bulmuş. İki kişi, yüz
yüze. Aynı silahla. Aynı mesafeden teke tek atış ya da kılıçla
vuruşma. Düello Heidelberg (Almanya) öğrencilerinin mertçe dövüşü
olarak başlamış, sonra yaygınlaşmış. Biz mi? Bizimki pusudur.
Arkadan vurma. Yüze güleceksin. Arkadan bıçaklayacaksın. Şimdi bu
turist, adı Muhammed Fadıl, İrlanda
vatandaşı, yüz yüze dövüşüyor. Boksörmüş. Bizimkiler, elde sopa,
sandalye ne bulursa yandan arkadan saldırıyor. Utandım. Ülkem
adına, esnafım adına, kültürüm adına utandım. 15 kişi bu turistten
dayak yedi. Eğer video olmasaydı bizimkiler üstelik adamı
dövdüklerini söylerlerdi.
Çünkü bizde, yenilgiyi kabul etme kültürü de yoktur.
***
Buyrun siyasete. Bizim kültürümüzün siyasetine.
7 Haziran seçimlerinde ne oldu? AKP geriledi, RT
Erdoğan başkan olamadı. HDP Meclis’e girdi.
Cumhurbaşkanı bu sonucu kabul edemedi. O hâlâ AKP’nin başkanı
çünkü. Cumhurbaşkanı olamadı. Koalisyon hükümeti kurulmaması için
her şeyi yaptılar, erken seçime gitmeyi sağladılar.
Yenilgiyi kabul etme uygarlık kültürüdür, bizde yok.