İnsanlık tarihi değişti, yerleşik yaşam yeniden tanımlandı.
Sevinelim mi? Seviniyor muyuz? Sevinecek miyiz?
Topraklarımızda bulunan bu uygarlık yüzümüzün akı mı?
Güzel bir tören yapıldı. Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası güzel bir
konser verdi. Şefimiz Rengin Gökmen ustamız bu
uygarlığın heyecanını anlattı.
Göğsümüz kabarsın mı?
Tam “elbette, ne güzel bizim topraklarımızda” derken birden
bakıyoruz ki, bu toprağın taşları içimizdeki barbarların eliyle
başımıza yağıyor.
Barbarlar “vurun, öldürün” diye bağırıyorlar. Taşlar, sopalar,
yumruklar bizi kovalıyor. Canımızı kurtarmak için kaçıyoruz.
12 bin yıl sonra bugün, barbarlar ülkemizde bu toprağın evlatlarına
saldırıyor, “vurun” diye bağırıyorlar, “yakın” diye çığlıklar
atıyorlar.
Yöneticilere bakıyoruz “acaba bizi korurlar mı?” diye.
Bir yönetici barbarlara konuşuyor: Mesajınızı verdiniz.
Başyönetici, “Gaz sıkışması var” diyor.