Dil yalan söyler, bilirsiniz. Gözler kaçırılır. Parmaklar bir
şeyle uğraşır gibidir. Yalanı anlarsınız.
Amma, vicdan yalan söylemez, bilirsiniz.
Siz de yalan söylediğinizde içinizde bir şey kımıldar, vicdandır
bu.
Berat Albayrak, “Eğer” demiş, “Recep Tayyip
Erdoğan aya giden dört şeritli yol yapacağız dese ona
inanırlar.”
Reklamda da var zaten. Kuyruğu ateşten Anka kuşu uçuyor, R. T.
Erdoğan parmağını uzatmış, hülyalı gözlerle ona bakıyor.
Ortada ne kuş var, ne de ateşten kuyruk. Ama demek ki inanıyorlar.
İnanıyorlar ki, yüzde 40’ların üstünde oyları var.
İyi de bu oyların nedeni bu boş inanç ise gurur mu duymalı, yoksa
utanmalı mı?
Bunca haksızlığı göre göre.
Bunca yolsuzluğu duya duya.
Bunca kepazeliği bile bile.
Hâlâ bunca yanlışlığın peşine takılanlarla gurur mu duymalı, utanç
mı?
Vicdanlı akıl utanır.
Vicdansız kurnazlık sırıtır.
Ara bölge bitti. Ya “vicdanlı akıl”dan yanasın ya da “vicdansız
kurnazlık”tan tarafsın. İkisinin arası kalmadı.
Ayrımdı, bölünmüşlüktü, oydu buydu kalmadı.
Ya “vicdanlı akıl”dan yanasın ya da “vicdansız kurnaz”dan.
Açık, sade, net.
Hadi bakalım. Huyunu suyunu, soyunu sopunu görelim.
Gün bu gündür.
*** Soğan yalan söylemez, bilir misin? Kilosu 7...