Yemin, bir konuda verilen söze bir kutsal sembolü tanık
göstermektir.
Bu anlamda kişinin kendi verdiği sözü güçlendirmesidir.
Tıp doktorları Hipokrat andıyla mesleğe başlar.
Milletvekilleri görevlerine yemin ederek başlarlar.
Cumhurbaşkanı görevine başlamadan yemin eder.
Ancak bu yeminlerin artık sıkıntılı olduğunu görmek
gerekiyor.
HDP milletvekili Leyla Zana yemin
ederken “Türk milleti” yerine “Türkiye
milleti” dedi. Oturuma başkanlık eden Deniz
Baykal bu andı geçerli saymadı. Haklıdır.
Tam metinde geçen sözcük aynen okunmalıdır.
Leyla Zana temsil ettiği Kürtler adına orada olduğunu anlatmak için
bu sözü bilerek kullandı. Doğru bulmam ama saygı duyarım.
Ama aklıma takılan başka şeyler de var, onları ne
yapalım?
Örneğin, bu yemin metinlerine bakalım, neler var?
“Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü” var.
Vatanın bölünmez bütünlüğü.
“Çözüm süreci” diye yapılan çalışmaları nereye koyalım
şimdi?
“Kürdistan” dendi, eyalet sistemi dendi, özerklik dendi, yerel
yönetimlere özgürlük dendi. Gizli görüşmeler
yapıldı. Apo ile görüşüldü. Yalanlandı,
suçlamalar yapıldı, arkasından hepsinin doğru olduğu
anlaşıldı.
“Vatanın bölünmez bütünlüğü” ne oldu?
Ya bu yeminden bu ifadeyi çıkaralım ya da bu yemini toptan
kaldıralım.
Hadi bunu yaladık yuttuk diyelim.