Ne zaman ki Vistül ırmağından bir Türk atı su içecek, işte o zaman yeniden özgürlüğümüze ve bağımsızlığımıza kavuşacağız. (Not: Vistül ırmağı Varşova'nın ortasından akar.) Polonya'nın Lehistan olduğu dönemden kalma bir özdeyiş veya bir inanç ifadesidir bu.
Ve, önce Leh halkı, sonra Polonyalılar olarak tarih boyunca yaşadıkları trajediler dizisini özetler.
14'üncü yüzyılda Germen şövalyeler tarafın haritadan silinmesi, 18 yüzyılda Almanya, Rusya ve Avusturya arasında paylaşılması...
Bu trajedilerde Osmanlı hep Lehistan'ın yanında yer aldı, onun krallarına, savaşçılarına kucak açtı.
Osmanlı askerini temsilen bir anıt yapılması da söz konusu.
Sonra sıra soru-cevap bölümüne geldi:
Bu zaman zarfında ilişkiler maalesef çok hırpalandı. Ama siyasette, uluslararası ilişkilerde esas olan ilişkileri koparmamak.
Nitekim bizim şu anda yaptığımız da ipleri koparmadan ilişkileri devam ettirmek.
Tabii ki muhataplarımızın da olumlu yaklaşım içinde olmalarını bekliyoruz.
Türkiye birilerine mahkûm değil. Biz kendi politikamızı kendimiz belirleriz. Bu süreç yeni değil, aylar önce başladı. Biz Barzani'ye de, yeğenine de (Neçirvan Barzani) bu konuları defaatle anlattık. 'Bu gidiş iyi değil, yanlış yapıyorsunuz' dedik. 'PKK ile mücadelede gereğini yapmadınız, bize verilen sözleri yerine getirmediniz, biz ise size hep yardımcı olduk' dedik. Kerkük'te farklı farklı paçavralar dalgalandırdılar. Maalesef bunlara da Barzani göz yumdu. Sonuçta ne oldu?
Kerkük'ü sanki kendilerininmiş gibi pazarlık konusu yaparak havalara giren valileri kaçtı gitti.
Bayrakların çekildiği gün orada eğlenceleri hangi noktadaydı, şimdi hangi noktaya geldik. Şimdi birbirlerine girdiler, bizi sattı diyorlar. Sınır kapılarını henüz kapatmadık ama her an kapatabiliriz.
Ben meseleyi, uzun süre gündemde kalması muhtemel bir sorun olarak görmüyorum.
Gelen heyet burada bu işi bitirmek için geldi.
Temennim ilişkilerin normal seyrine girmesi.
Şu anda Balıkesir'e istifasını verme talebimiz iletildi. Melih Bey'e de bu durum iletildi.
Bursa'yla da sayın Başbakan veya ilgili genel başkan yardımcımız veya şahsım görüşeceğiz. Bu makamlara bağımsız adaylar olarak gelinmiyor, bir partinin gösterdiği adaylar olarak geliniyor; bu görevleri ilanihaye kalınacak koltuklar olarak göremeyiz.
Ben arkadaşlarımızın, öyle bir yola tevessül etmelerini düşünmek istemem.
Çünkü onun neticesi ağır olur.
Sayın Kılıçdaroğlu besmele konusunda öyle bir hassasiyet göstermişse bu sevinç verici. Fakat AK Parti hükümeti bu tür alımlarda en ince teferruatına kadar inceler, ona göre alım yapar.
Değerlendirmeniz nedir?
Çok terbiyesizce, ahlaksızca, adice bir iftira.
Bayan bakanımız, zaten hukuki hakları saklı kalmak kaydıyla açıklamasını yaptı. Böyle bir şey söz konusu değil. Terbiyeden yoksun olan söyleyeni, yazanı, sufle edeni her kimse, bunun hukuki bedelini ödemek durumunda. Kendisine de konunun takipçisi olmasını söyledim.