Başkan Erdoğan ABD gezisinin son gününde medya temsilcilerine
değerlendirmelerde bulundu. İşte Erdoğan'ın gündemle ilgili
sorulara verdiği yanıtlar;
(BM GENEL
KURULU'NA HİTAP VE İKİLİ TEMAS: Genel Kurul'a...
Başkan Erdoğan ABD gezisinin son gününde medya temsilcilerine
değerlendirmelerde bulundu. İşte Erdoğan'ın gündemle ilgili
sorulara verdiği yanıtlar; (BM GENEL
KURULU'NA HİTAP VE İKİLİ TEMAS: Genel Kurul'a hitabımda Türkiye
olarak küresel barış diplomasisi vizyonumuzu ortaya koyduk. 'Dünya
5'ten büyüktür' tezimi açık, net ifade ettim. Mevcut küresel düzen
adalet değil kaos, haksızlık ve umutsuzluk üretmektedir' dedim.
'Astığım astık kestiğim kestik' tarzında bir anlayışla mesafe
alınamaz. New York'taki ikili temaslar çerçevesinde Mahmud Abbas'la
görüştük. ABD yönetimi Filistin'e yaptığı yılda 150 milyon dolar
yardımı kesti. Obama döneminde Filistin'le yapılan anlaşmalarında
yok sayılması ve iptal edilmesi doğru değil. Kudüs'le ilgili
Trump'ın 4 ay içinde açıklayacağını söylediği yeni planın içinde
kimlerin, nasıl yer alacağı bizler için önemli. Biz doğru
bildiklerimizi yapmaya, Filistinli kardeşlerimize yardımcı olmaya
devam edeceğiz. Suriye konusunda, adalet ve küresel barış
diplomasisiyle ilgili mesajlarımızın dünya kamuoyunda olumlu
yankılandığını düşünüyoruz. Biz mazlumların sesi olmaya devam
edeceğiz. ABD yönetiminin ise tek taraflı ve dayatmacı dünya
perspektifini sürdürmesi dikkati çekiyor. (TRUMP'IN HİTABI):
Görüşleri pek çok dünya liderinin tepkisini çekti. Bazıları bu
eleştirileri Genel Kurul'da dile getirdi. 'Güçlüyüm öyleyse
haklıyım' mantığıyla, adil ve barışçıl bir dünya düzeni kurulamaz.
Nitekim Trump'ın ekonomik durumunu, vesaireyi anlatınca salonda
gülüşmeler olması, katılımcıların yaklaşımını açıkça ortaya
koymuştur. Yaptığı konuşmada da pek çok çelişkiler vardı. Mesela
bazı ülkeleri sınır ötesi operasyonlarıyla suçluyor. Diğerlerine
bunu söylerken işgalci İsrail'in arkasında duruyorsun.
Filistinliler'e 'Verdiğim parayı artık vermeyeceğim' diyorsun. Bu
tavırlar, asil, onurlu bir devlete yakışmıyor. Kaldı ki ABD'nin
daha önceki liderleri bunun taahhüdünü yapmış, onun için de koskoca
BM burada kurulmuş. Şimdi tutup, 'Bundan sonra yüzde 25'i
vermeyeceğim. Filistin'e 250 milyon doları vermeyeceğim'
denilmesini anlayışla karşılamak mümkün değil. Ortada bir
tutarsızlık var. Dünyanın bunu iyi değerlendirmesi lazım. (ABD
YAPTIRIMLARI): Brüksel'deki NATO zirvesinde Sayın Trump
katılımcılara, 'Siz hepiniz Rusya'yı besliyorsunuz' diyerek acayip
yüklendi. 'Almanya olarak şu kadar para veriyorsunuz' dedi. Bizden
bahsetmedi. Bize nezaket gösteriyor. Ben yine de dayanamadım.
'Sayın Başkan. Biz doğalgazımızın yüzde 50'sini Rusya'dan alıyoruz.
Biz bunu almazsak vatandaşlarımız karda kışta üşüyecek' dedim. Ben
bu itirazı yapınca, Almanya Başbakanı Merkel de çıktı.
'Doğalgazımızın yüzde 38'ini alıyorum, halkımı üşütemem' dedi.
Yaptırımlar konusunda Türkiye'nin tavrı nettir. Stratejik ürünlerde
geri adım atamayız. Dün bir ülkenin başbakanı -ismini
vermeyeceğim-, 'NATO üyesi bir ülke NATO üyesi olmayan bir yerden
nasıl olur da silah alır' dedi. Ben ona 'Peki o ülke, savunmasına
yönelik hiç bir NATO üyesi kendisine silah vermezse ne yapabilir'
dedim. Kaldı ki S-300 alan Yunanistan'a bir söz var mı, yok.
Kendisine bunları söylediğimde sustu kaldı. Dolayısıyla kusura
bakmasınlar, gerekiyorsa Rusya'dan da Çin'den de alacağız. Hatta
ortak üretime gireceğiz. Bizim şu anda Fransa, İtalya, Türkiye
olarak attığımız ortak adımlar var. Aynı şekilde İngiltere ile var.
Buradan kaçmıyoruz. Serbest piyasada bir ülkenin önünü kesmek doğru
değildir. (İDLİB, SOÇİ
MUTABAKATI VE MENBİÇ): ABD, Menbiç'te yol haritasına uymadı.
PYD-YPG bölgeyi terk etmedi. ABD sözünü tutmadı. 90 gündür, aldı
başını gidiyor. Soçi'de biz 'ABD ne der' diye düşünmedik, Rusya ile
hareket ettik ve İran'ı işin içinde tuttuk. Şu ana kadar iyi
gidiyor. 50-60 bin İdlibli evlerine döndü. Bombardıman olmaması
bize Putin'in vaadi. Almanya, Rusya, Fransa ve Türkiye olarak
İstanbul'da dörtlü zirvede bir araya geleceğiz. Ön görüşme yapıldı,
tarih belirlenecek. Bölgede yeniden inşa sürecinin
başlatılabilmesi, tahribatın giderilmesi için önemli. ABD'nin sınır
boyu tahkimatları sınırımıza çok yakın değil. ABD o tür tahkimatı
terör örgütüyle beraber yapacak. Biz terör örgütünün güçlendirdiği
koridoru yardık. O terör koridoru artık yok. Şu anda Afrin
Cerablus, Rai, Bab'da o iş bitti.
BM'DE REFORM İÇİN İSTANBUL'DA SEMPOZYUM YAPABİLİRİZ (BM'NİN 5'Lİ
YAPISINDA REFORM ÇABALARI): Bu konuda yayımlamış olduğum kitabımı
(Küresel Barış Vizyonu) yeniden redakte ederek dünya liderlerine
göndereceğim. Belki Türkiye'de bu liderleri davet edip sempozyum
yapabiliriz. Bu çalışmayı yürütmemiz lazım. Önce Almanya, Çin,
Rusya, Fransa, İspanya gibi sözü nazı geçebilecek ülkelerle bu işi
dar kapsamla görüşmemizde yarar olabilir. Önce havayı görüp, sonra
yola devam etmeliyiz. Bize düşen önce bu adımı atmak. Liderler
ikili görüşmelerimizde bu yaklaşımı yerinde buluyor. Ancak çoğunda
korku var. 'ABD, Rusya ve Çin'e karşı mı konuşacağız gibi' maalesef
korku havası hissediyorum. Bunlar aşılırsa 'Ben de BM Güvenlik
Konseyi'nde yer alacağım' 'Er veya geç bana da sıra gelecek'
düşüncesinde olduğunu görenler bunu sahiplenebilir. Buranın elinde
tek silahı var, o da dolar. Onun dışında kabul edilebilir yanı yok,
devamlı da itibar kaybediyor.
AF TEKLİFİNİ İNCELER NİHAİ KARARI VERİRİZ (MHP'NİN AF
TEKLİFİ): Bana bir rapor ulaşmış değil. Gerek anayasa gerek adalet
komisyonundaki arkadaşlarımızla, ayrıca onların dışında ekip
oluşturulsun, çalışma yapılsın' dedim. Devlete karşı işlenen
suçları devletin af yetkisi vardır. Şahıslara karşı işlenen suçları
devletin af yetkisi yoktur. Bu temel ilkemiz. Dönünce göreceğiz.
Konuşur, inceler, ona göre nihai kararımızı veririz. (İTTİFAK
GÖRÜŞMESI): Bu konudaki görüşmeler genişletilebilir. Oradan çıkacak
neticeleri, biz de Bahçeli'yle bir araya gelmek suretiyle
değerlendirebiliriz. Ama piyasada konuşulan şeyler siyasette olacak
şeyler değil. Her siyasi partinin ilkeleri vardır. AK Parti şu anda
bir numaralı parti Türkiye'de gerek milletvekili sayısı gerek
oyuyla konumu yeri belli olan bir siyasi parti. Son seçimlerde
birinci olduğumuz yerde aday çıkarmamayı nasıl anlatırım tabanıma?
Seçmen tabanı küserse toparlayamazsınız. Devlet Bahçeli'nin
İstanbul için aday göstermeme açıklamasını nezaket olarak
değerlendiriyorum.
TRUMP, SİSİ'YLE YAN YANA OTURUYORDU (TRUMP İLE
AYAKÜSTÜ SOHBET): Sadece öyle bir muhabbet havasında bir karşılaşma
oldu. ABD yönetiminden o malum kişiler de vardı yanında.
'Görüşürüz' dedi ama ben dün akşam yemeğine gitmedim. Malum aile
fotoğrafı oluyor bu toplantılarda. Öğlen yemeğinde yan yana
masalardaydık. Onun masasında Mısır Devlet Başkanı Sisi vardı, onun
için zaten o masaya gitmem söz konusu olamazdı, arkadaşlara
söyledik. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov'la Suriye'yi
konuştuk ve oradan ayrılıp diğer görüşmelere geçtik.