Adana son dönemde şehirde sağladığı kamu ile özel sektör işbirliğinin sonuçlarını somut olarak almaya başlamış. Yerel seçim furyasının ardından bu işbirliğinin devam etmesi halinde, ileriye dönük olarak şehrin önünün açık olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz.
Geçtiğimiz hafta düzenlenen Ekonomi Zirvesi nedeniyle iki gün boyunca Adana’yı gezme imkanı bulduk. Bize ev sahipliği yapan, Adana’yı bizzat gezdirip, heyecanla yatırımlarını ve şehrin gelişimini anlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’nün katıldığı oturumda ekonomiyi ve şehri de tartışma imkanımız oldu.
Bu ziyaret sırasında en gözüme çarpan gelişmelerden biri Valilik, Belediye ve işaleminin ortak bir sinerjiyi yakalamış olmalarıydı. Uzun yıllardır, Adana’nın devlet yönetimleri tarafından yeterli ilgiyi görmediği, şehrin ekonomisinin diğer bölge illerine kıyasla geriye gittiğinden yakınılır. Adanalıların bu yakınmalarında haklılık payı olduğu kesin. Ancak diğer yıldızı parlayan illere baktığımızda başarının sırlarından birinin şehirde yaratılan sinerjinin uzun zamandır Adana’da görülmediğini de görmek lazım. İşte şimdi bu işbirliğinin yakalanmış olması, hem ülke hem ilin geleceği açısından umut verici.
Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ile şehri gezerken, vakti olduğunda Vali Mahmut Demirtaş da bizlere katıldı. Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç’ın liderliğinde ilin tüm oda başkanları da yine bizle beraberdiler ve hepsi birlikte ortak bir dil kullanarak yapılanları, yapılması gerekenleri anlattılar.
Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç aynı zamanda hem TOBB yönetim kurulu üyeliği, hem de TİM Başkanvekilliği görevini yürütüyor. Bu görevlerinin ilin ekonomik sorunlarının çözümüne büyük katkı yaptığı açık. Ancak “Zeki Başkan”ın asıl etkinliği tam bir Adanalı dobralığıyla, girdiği tüm camialarda çok sevilen biri kişi olmasından kaynaklanıyor. Başkan hem tüm oda başkanlarıyla, hem ilin yönetimiyle yakın işbirliği içerisinde olduklarını, Vali Demirtaş’ın işalemiyle yakından ilgilendiğini, Belediye Başkanı Sözlü’nün iş aleminin taleplerine büyük bir iyiniyetle yaklaştığını, çözüm için elinden gelen tüm çabayı sarfettiğini söylüyor.
Belediye Bakanı Sözlü’nün ise herşeyden önce heyecanını koruyan, halkla yakın ve hoşgörülü bir yönetim tarzını benimsediğini, bir kamu yöneticisinden çok büyük şirket yöneticisi profilini çizdiğini söylememiz gerekiyor. Gezdirdiği Türkiye’nin ilk beşine giren yeni köprü inşaatını en ufak detayına kadar heyecanla anlatırken, Uluslararası Heykel Sempozyumunda yeralan eserleri ve heykeltraşları da aynı coşkuyla anlatıyor.
Sadece belediye imkanlarıyla yaptırdığı köprü ve şehrin gelişiminin ihtiyacı olan diğer yatırımları anlatırken, devletten alamadığı desteği, hatta engellemeleri özetliyor ama üstünde fazla durmadan geçiyor. Yani siyasi gerçeklik içinde varolan sıkıntıları artık kabullenip, zorlukları şehrin ihtiyaçları için aşmak zorunda olduğu defakto bir durum olarak görüyor.