YÜKSEK çıkan mayıs ayı enflasyonundan sonra, piyasalarda Merkez Bankası’nın yine faiz arttıracağı beklentisi oluştu.
Bugün toplanacak Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından faiz arttırımı çıkmadığı takdirde TL’nin değer kaybının yeniden hızlanacağı tahminleri yapılıyor.
Bugünkü toplantı öncesi piyasa oyuncuları arasında faiz arttırım beklentisinin yarı yarıya olduğu söylenebilir. Ancak faiz arttırımı çıkmayacağını tahmin eden piyasa oyuncuları bile, “arttırım olmadığı takdirde kurların yukarı gideceği” görüşünü savunuyorlar.
Beklentilerde görüş birliği olmayışı, bugünkü PPK toplantısını daha kritik hale getiriyor. Yani ne karar alınırsa alsın, karar sonrası aşağı ya da yukarı yönlü bir hareketin oluşacağı söylenebilir.
Zaten bundan sonra her Merkez Bankası toplantısının kritik öneme sahip olacağı bir döneme girdik. Çünkü önümüzdeki birkaç ay enflasyonun yukarı trendini sürdürmesine kesin gözüyle bakılıyor. Daha sonrasında ise, ekonomiyle ilgili bakanlar enflasyonda yönün aşağı olacağını söyleseler bile, yıl sonuna kadar artış trendinin süreceğini bekleyenler de giderek çoğalıyor. Seçim nedeniyle biriktirilen zamlar, harcamaların artmış olması, seçim sonrası önlem alınmasını gerekli kılıyor. Maliye Bakanı seçim sonrasında enflasyonu artırmayacak mali tedbirler alınacağını söylese bile, böyle olması pek mümkün gözükmüyor.
Yanı sıra Fed faiz arttırım kararları, Avrupa Merkez Bankası’nın yeni tahvil programı ve tüm bunların bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri etkilemesi gibi küresel ekonomiden etkileneceğimiz, hareketli bir döneme giriyoruz. Mayıs ayında gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışının rekor seviyeye ulaşması, gözlerin bundan sonrasına daha dikkatle çevrilmesine neden oluyor.
Ekonomik nedenlerin yanında Türkiye’ye özgü siyasi ve dış politikada kritik gelişmelerin de yaşanacağı bir döneme giriyoruz. O nedenle zaten piyasaların dalgalı bir seyir izlemesi, buna bağlı olarak Merkez Bankası’nın faiz ve likidite kararlarının alınacağı toplantıların da her zamankinden kritik hale gelmesi doğal sayılacak. Sadece yaz ayları değil daha sonrasının da ekonomi açısından dikkatli davranılması gereken bir dönem olacağı kesin.