Bu haberler eskisi kadar dikkat çekmiyor ama dün akaryakıt fiyatlarına 11 kuruş zam geldiğini hatırlatalım. Bu zammı görünce aklıma geldi; dünya petrol fiyatları çok düşük olmasına rağmen akaryakıt bizde o kadar pahalı ki; dünya petrol fiyatları artmaya başlarsa, enflasyon başta olmak üzere tüm ekonomik dengelerde tahribat yaşarız.
Akaryakıt fiyatları otomatiğe bağlandığı için sürekli indirim ve zam yapılıyor, bu nedenle eskisi kadar dikkat çekmiyor. Bu durum bizim pahalı akaryakıt kullandığımız gerçeğini ise değiştirmiyor. İşin en kötü tarafı ise; daha önce dünya petrol fiyatı artınca akaryakıt fiyatlarına aynı oranda zammı yansıtmamak için vergi indirimleri yapacak yerimiz vardı, şimdi o da yok. Yani dünya petrol fiyatları çok yükselirse, vergiyi azaltıp, akaryakıt zammını frenleme imkanımızı artık kaybettik. Çünkü dünkü yazımızda söz ettiğimiz gibi; bütçe dengeleri bozuldu. Mali disiplinde sıkıntı başladı, o nedenle artık vergi kaybına yol açacak tedbirleri uygulayamayız.
Dolayısıyla dünya petrol fiyatları artarsa tümüyle akaryakıt fiyatlarına yansıtmak zorundayız. Akaryakıt fiyatları o kadar çok mal ve hizmete girdi niteliği taşıyor ki; bu zamların enflasyona katkısı katmerli oluyor. Zaten çift haneye çıkarıp indiremediğimiz enflasyon, bu takdirde iyice azacak, buna bağlı olarak mevduat, borçlanma ve kredi faizleri de otomatik olarak yükselecek.
Küresel ekonominin canlanmaya başladığına ilişkin iyimserlik, son günlerde maden fiyatları yükselmeye başladı. Metallerde önemli artışlar kaydedildi. Bununla birlikte petrol fiyatları da yükselmeye başladı. Dün itibariyle dünya petrol fiyatları, Mayıs ayından bu yana ilk kez, yeniden 52 dolara kadar çıktı.