Ekim ayı enflasyonu piyasa beklentilerinin üzerinde yüzde 2.67 oranında artarken, yıllık artış devam ederek yüzde 25.24’e çıktı. Bu yıl yaşanan enflasyon sıçramasında yüzde 25 oranı tavan mı derseniz, bir hayli şüpheli diyebiliriz.
Hükümet yetkilileri beklentilerin üzerinde gelen enflasyon açıklaması ardından kasım ve aralık aylarında fiyatlama davranışlarının normale gireceğini, alınan önlemlerin etkilerini göstereceğini, olumlu göstergeler yaşanacağını söylediler.
Baz etkisi ise enflasyonda aylık fiyat artış hızı normalleşse bile, yıllık enflasyonda artışın devam edeceğini gösteriyor. Geçen yılın kasım ayındaki yüzde 2.02’lik artışın altında kalınırsa, belki bu yıl kasım sonunda yıllık artış yüzde 25’in altına gelebilir. Ancak daha sonraki aylık oranlar, 2019 Mart sonuna kadar yıllık enflasyon oranlarının artışa devam edeceğini gösteriyor. Piyasa uzmanları önümüzdeki yılın ilk üç ayı sonunda bu oranın yüzde 30’lara yaklaşabileceği tahmininde bulunuyorlar.
Çünkü 2017 Kasım ayındaki yüzde 2.02’lik artıştan sonra, aralıkta yüzde 0.69, 2018 Ocak ayında yüzde 1.02, şubatta yüzde 0.73, martta yüzde 0.99 oranlarında tüketici fiyat artışları kaydedilmişti. 2018 Nisan ayındaki yüzde 1.87 oranla birlikte aylık oranlar artışa geçmişti. O nedenle 2019 Mart ayı sonu, yani mahalli seçim ardından açıklanacak yıllık enflasyon oranı gördüğümüz en yüksek oran olabilir.
Bu hesapları yaparken bile iyimser tahminlerde bulunulduğunu söylemek gerekir. Çünkü akaryakıtta vergi indirimi ile bastırılmış fiyatlar devam ediyor ve mart sonuna kadar bu indirimin devam edeceği varsayımı başta geliyor. Bununla birlikte geçen hafta yapılan bazı sektörlerdeki ÖTV ve KDV indirimlerinin de devam edeceği varsayımının tahminlerin içinde yer aldığını söyleyebiliriz. Bizce 2 aylık gönüllü indirim kampanyası da mart sonuna kadar sürdürülmeye çalışılacaktır.
ÜFE İLE TÜFE FARKI
Bu varsayımlar altında yüzde 30 hesabı yapıldığını söylemek gerekir. Eğer fiyata yansıyan bu kararlar yılbaşında geri çekilirse, o zaman enflasyonun daha yukarı gelme ihtimali yüksek. Bununla birlikte mart sonuna kadar bu indirimlerin devam etmesinin, bütçe gelirleri açısından kaybın devam etmesi anlamına da geleceğini unutmamak gerekir. Kısacası; yüzde 30’a çıkacak enflasyonla birlikte mali disiplin adına kaygıların da beraberinde geleceği söylenilebilir.