PARTİLİ cumhurbaşkanlığından sonra, sıra parti ve kabinenin dizaynına geldi. Bakanlar, yeni bir kalkınma hamlesi başlatacaklarını, reformlara ağırlık vereceklerini söylüyorlar.
Yeni bir kalkınma hamlesi ve reform sürecinden söz ediliyor ama siyasi otoritenin reform anlayışının piyasalardan ayrı düştüğü, bence yakında somut biçimde ortaya çıkmaya başlayacak. Çünkü Hükümeti’nin, reform ve kalkınma hamlesinden “Yeni büyük altyapı yatırımları yapmak, büyümeyi pompalamak, bunun için KOBİ başta olmak üzere işletmelere ucuz kaynak vermeye devam etmek, bunu yaparken de faizleri ve kurları mümkün olduğunca baskı altında tutmaya devam etmek” gibi bir anlayış içinde olduğu görülüyor.
Azalan ama ihtiyaç duyulan dış kaynağı bulabilmek için, Yatırım Fonu’ndan ihraçlar ve banka senedi gibi formüller üzerinde duruluyor. Yani son yıllarda bankaların dış borç alarak finanse ettikleri yatırımlar, bu kez varlığa dayalı borç senedi satışlarıyla yapılacak. Tabi ki Türkiye’nin varlıkları rehin verilecek..
Özetle; 2019 Başkanlık seçimlerine kadar yeniden yüzde 5-6’lık büyüme rakamlarına ulaşmak, böylece seçim garanti edilmek isteniyor.