Bu tahminlere dayanak olan en önemli temel unsurun ise kur istikrarı olduğunu görüyoruz. Bunun yanında tabi ki siyasi istikrar, yabancıların ilgisinin artarak devam etmesi gibi varsayımlar da söz konusu.
Kalkınma Bakanı Lütfü Elvan, geçen hafta yaptığı bir TV konuşmasında Temmuz ayı enflasyon verilerini değerlendirirken, enflasyonun kur geçişkenliği konusunda son derece duyarlı olduğunu, kurdaki artışın üretici fiyatlarına olumsuz bir etkisi bulunduğunu, bunun da Tüketici Fiyat Endeksine (TÜFE) yansıdığını söylemiş. Elvan, yüzde 9,79’luk enflasyonun yüzde 2,8’inin kur geçişkenliğinden kaynaklandığını düşündüklerini anlatırken, kurun istikrara kavuşmasının gelecek günlerde daha olumlu bir resim ortaya koyacağını, enflasyonda başlayan düşüşün devam edeceğini söylemiş.
2018 yılının ilk çeyreğinde enflasyonda yaklaşık 2 puanlık düşüşün söz konusu olabileceğini ve Şubat ayı itibarıyla da enflasyonun yüzde 7 bandına inmesini beklediklerini kaydeden Bakan Elvan, büyümede de iyimser bir tablo çizmiş. Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 5’in üstünde büyüme beklediklerini belirten Elvan, üçüncü çeyrekte ise büyümede yüzde 7’nin üzerine çıkılacağını iddia etmiş. Buna gerekçe olarak da baz etkisini ve tarımsal üretimdeki büyümeyi gösteren Elvan, 2017 sonunda büyümenin ise yüzde 5-5.5 arasında olacağını tahmin ettiklerini kaydetmiş.
2018 ‘in ilk çeyreğinde yüzde 7’lik enflasyon, yılın tümünde yüzde 5.5’a varacak büyüme rakamları, sizce de iyimser değil mi?
Gerekçelerine baktığınızda ise hiç de olmayacak bir gelişme değil gibi gözüküyor. Düşünsenize; dolar kuru 3.50-3.55 bantında yıl sonuna kadar gider, küresel risk iştahı devam eder, içeride siyasi sıkıntılar çözülüp güven ortamı sağlanır, sınırımızdaki ülkelerle ilişkilerimiz sorunsuz yürür, Türkiye bölge gelişmeleri konusunda Batı ile tam mutabakata varır, sıcak para akışı devam eder, üzerine yabancı sermayenin doğrudan gelişi sağlanırsa neden olmasın, öyle değil mi?
Peki, tüm bu olumlu gelişmelerin yaşanacağına inanıyor musunuz?