BAYRAM sonrası piyasalar yine kurlarda artış ile açılırken, sektörlerden gelen talepler de dillendirilmeye başladı. Kurlar indirilemediği sürece, kamunun mali dengesini olumsuz etkileyecek bu taleplerin giderek artması kaçınılmaz olacak.
Bayram öncesi ipuçlarını görmeye başladığımız sektör taleplerinin dün hemen başlamış olması pek hayra alamet değil. Çünkü sektörlerden gelen talepler genellikle kamunun vergi gelirlerini azaltıcı ve/veya kamunun desteğini yani harcamaları artırıcı yönde oluyor. Kurlardaki seyir değişmediği sürece bu taleplerin tüm kesimlere yayılması sürpriz olmayacak.
Bununla birlikte sektörlerden bankalara olan taleplerin de artacağı, hem düşük faizli kredi hem de mevcut kredilerin yeniden yapılandırmaları taleplerinin artacağı açık. Kaldı ki şimdiden bu yönde talepler gelmeye başladı.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, mobilya sektörünün KDV indirimi beklediğini açıklamış. Mobilya sektörünün ekonominin kilit sektörlerinden olduğunu, KDV indiriminin tekrarlanması gerektiğini kaydeden Palandöken, yüzde 8’e indirilecek KDV’nin yıl sonuna kadar sabitlenmesini de istemiş.
Mobilya için daha önce yapılan KDV indirimi beyaz eşya için de uygulanmıştı. Bu da yakında beyaz eşya, ardından otomotiv sektörü gibi sektörlerden, KDV indirimi taleplerinin geleceğini gösteriyor.
Dün sektörü için yeni kamu desteği isteyenlere Ziraat Odaları Birliği de katıldı. Birlik Başkanı Şemsi Bayraktar döviz kurlarının geldiği noktada, artık tarımda ithalat yapmanın cesaret isteyen iş haline geldiğini kaydedip, “ Türkiye’nin tarımsal ürünlerde dışa bağımlı durumdan kurtulması için mazot, gübre, ilaç, tohum ve yem gibi ithal girdiler konusunda çiftçiye sağlanan desteğin arttırılması gerektiğini” belirtmiş.
Mevcut döviz kuru seviyelerinden tarımda ithalata devam etmenin enflasyonu da arttıracağına dikkat çeken Bayraktar, ithal edilen ürünlerin devlet desteği ile ülkede üretebilir noktaya gelinebileceğini söylemiş.