KRİTİK öneme sahip Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimleri artık sonuçlandı. İlk turda Cumhurbaşkanlığı seçiminin belli olması, piyasaların önünü daha erken görmelerini sağlayacak.
Şimdi piyasanın gözü uygulanacak temel politikaların belirlenmesi ve yeni ekonomi yönetiminde olacak. Piyasaların bu sonuca bugünden itibaren fazla bir tepki vermesi beklenmiyor. Kurların belki bir miktar geri geleceği beklenirken, piyasanın kısa vadede asıl yönünün ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklayacağı Başkan Yardımcıları ve Kabinede yer alacak ekonomiyle ilgili bakanlarla belirlenmeye başlayacağı söylenebilir. Mehmet Şimşek’in yeniden bakan olup olmayacağı, olmayacaksa ekonomiyle ilgili yetkinin hangi isimde olacağı bu nedenle piyasaların merakla beklediği konular olacak.
Bunun yanı sıra parasal politikalara ilişkin olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağı konuşmalar ve özellikle Merkez Bankası konusundaki tasarrufları piyasalar tarafından yakından izlenecek. Piyasaların kısa vadede yönünün netleşmesinde tabi ki küresel şartlar önemli rol oynayacak ama yeni yönetimin belirlenmesi ve alacağı ilk kararlar da piyasaların yönünde çok önemli rol oynayacak.
Seçimleri kim kazanırsa kazansın ekonomide işlerin çok zor olacağını bir süredir yazıyoruz. Küresel iklimin artık tersine döndüğü bir noktada, büyüme hırsının devam etmesi halinde bozulan kur ve faiz dengesinin daha da bozulması kaçınılmaz olabilir. Bununla birlikte 9 ay sonra yapılacak yerel seçimlerin ekonomik büyümeden fedakarlık etmeyi zorlaştıracağı da ortada. O nedenle yeni ekonomi yönetiminin, asıl olarak da yürütmeden sorumlu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağı tercihin, orta dönemde hayati rol oynayacağı söylenebilir.
YABANCININ TAVRI
Yeni dönemde yabancı
sermayenin Türkiye ekonomisine bakışı kritik öneme sahip. Son
dönemde artan enflasyon ve cari açığa karşılık, parasal politika
tercihlerinde geç kalınması, seçim nedeniyle mali disiplinin
bozulacağı kaygısı öne çıkmış, yabancıların Türkiye’ye olan güveni
azalmıştı.
Yabancı sermayenin ABD ile ilişkilerin gerginleşmesi, AB ile ilişkilerin soğuması gibi temel sorunları da yakından izlediğini ve Türkiye ekonomisine olan güvenin kaybolmasında bu sorunların hayati rol oynadığını biliyoruz. İşte güçlendirilmiş Cumhurbaşkanlığı yani yürütmenin Cumhurbaşkanlığı tarafından üstlenilmesi olarak özetlenebilecek yeni sistemde ekonomik tercihlerin ne olacağı yabancı sermayenin bakacağı önemli bir husus olacak.
Merkez Bankası başta olmak üzere bağımsız kurumların gerçekten bağımsız kılınıp kılınmayacağı yani küresel anlamda regülasyon gereken konularda kimin karar alacağı yabancı sermayenin yakından izlediği başka bir nokta olacak.