Erdoğan dün New York’a uçuşundan önce yaptığı açıklamada, Başkan Trump ve başka ülke liderleri ile ikili temasları olacağını belirtirken, ele alınacak konular için de ipuçları verdi. Erdoğan, “görüşeceğiz” dediği K. Irak referandumuna ilişkin Türkiye’nin olumsuz tavrını tekrarladı. Erdoğan’ın planlanan referandum öncesine çektikleri Milli Güvenlik Kurulu toplantısı ve ardından yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısında önemli kararlar alınabileceği sinyalleri vermesi de dikkat çekti.
K. Irak’ta yapılacak bağımsızlık referandumu, buna İsrail dışındaki tüm ülkelerin karşı çıkmasına rağmen Barzani’nin direnmesi, Irak yönetiminin askeri müdahaleye hazırlandığı açıklamaları piyasaları zaten tedirgin ediyor. MHP Lideri Bahçeli’nin sert demeçleri ve son günlerde Cumhurbaşkanı ve Başbakandan gelen “Milli çıkarlarımıza aykırı, izin veremeyiz” demeçleri dikkatlerin iyice bu noktaya çekilmesine neden oldu. Bu arada Türkiye’nin özellikle de Kerkük’ün kapsama dahil edilmesi nedeniyle, sıcak savaş içine girebileceği yönündeki spekülasyonlar da son dönemde iyice arttı.
Bununla birlikte Suriye’de IŞİD’in tasfiyesinde izlenecek yol, YPG sorunu, İdlip meselesi gibi sınırımızda yeniden alevlenen gelişmeler de, ülkeyi ve ekonomiyi yakından ilgilendiriyor. Buralarda da taleplerinin yerine gelmemesi nedeniyle Türkiye’nin müdahil olacağına ilişkin senaryolar konuşulup duruyor.
ABD’DEKİ MAHKEME SÜRECİ
İşte böylesine bir ortamda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York’ta yapacağı temasların, orada yapılacak açıklamaların, dönüşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temaslar hakkında vereceği mesajların piyasalar açısından önemi büyük olacak.
Piyasaların, ABD temaslarında, aslında bu konulardan daha çok merak ettiği konu ise ABD’de Türkiye aleyhine yürüyen davalar ve bunlarda meydana gelecek gelişmeler. Zarrab davasının giderek genişlemesi ve buradan yola çıkılarak Türkiye’de bazı bankalara ceza kesileceği beklentisi, özellikle bankacıların son dönemde en çok merak ettiği gelişmelerin başında geliyor. Bu davalar sonucunda bir ceza kesileceğine neredeyse kesin gözüyle bakan bankacılarla geçen hafta konuştuğumuzda asıl olarak cezanın boyutlarının merak edildiğini, başka bankalar özellikle de büyük bankalar olup olmayacağının tahmin edilmeye çalışıldığını gözlemledik. Özetle; cezaların dolaylı etkileriyle birleştiğinde, sistemik risk haline gelip gelmeyeceğinin merak edildiğini, bankacılar arasında bu konunun yoğun olarak tartışıldığını söyleyebiliriz.