YARIN açıklanacak yüzde 7’lik 2017 yılı büyüme rakamının önümüzdeki 3-4 yıl içinde tekrar görülmesi artık çok zor.
Cari açık ve enflasyon başta olmak üzere yüksek büyümenin makro dengeler üzerinde yarattığı tahribat somutlaşmaya başladı. Bozulan bu dengelere rağmen yüksek büyüme için ekonominin zorlanması ise çok daha büyük bozulmalara neden olabilir.
İktidarın büyümeyi sıçratmak için geçen yıl aldığı doping kararlarının zamanlaması, özellikle politik açıdan, hatalıydı. Seçimlerin 2019 yılında normal zamanında yapılacağını düşünecek olursak, seçim öncesi 2018 yılı büyüme açısından 2017 kadar iyi geçemez. İktidarın yüksek büyüme için 2017 yılı değil 2018 yılını seçmesi, sanki kendisi açısından daha doğru olacaktı. İşte bu nedenle piyasalar hala 2018 yılında erken seçim ihtimalini tartışmaya devam ediyor.
Dün Goldman Sachs’ın basına yansıyan Türkiye Notu’nda 2018 yılı büyüme hedefi yüzde 4’e düşürülürken, “Ülke hükümetinin büyüme yanlısı eğilimleri, tahminimize yukarı yönlü riskler getirirken, TL üzerindeki artan baskı, enflasyondaki yükseliş ve kötüleşen cari açık, büyümenin yavaşlamasına ilişkin riskler oluşturuyor” denildi.
Türkiye için 2018 yılı büyüme rakamının, çoğu uluslararası banka ve aracı kurum tarafından, aşağı doğru revize edildiğini görüyoruz. Bakanlar ise geçen yıl da uluslararası kuruluşların büyümeyi çok düşük tahmin ettiğini, görülen yüzde 7’lik büyüme rakamının bu yıl da tekrarlanabileceğini söylüyorlar.
Bu açıklamalar sadece politik açıklamalar değilse, yani gerçekten yeniden yüzde 7’lik büyümeyi tekrarlamak için mali ve parasal zorlamalar yapılacaksa, bunun daha büyük tahribatlara neden olacağından endişe edilmesi gerekiyor.
MEVCUT YAPI ÇEKMİYOR