HÜKÜMET dün yatırım ortamının kolaylaştırılması adına alınan bürokratik iyileştirme adımlarını açıkladı.
Bunun yanında 128 milyar TL’lik yeni yatırım teşviki ile krediye erişimi kolaylaştırmak için alınacak tedbirlerin de yakında açıklanacağı belirtildi. Bu açıklamalar yapılırken dolar yeniden 4 TL’yi aştı, kur sepetinde yeni rekorlar kırıldı.
Ekonominin canlandırılması için alınan kararlar daha önceki yıllarda piyasaları coşturur, “Türkiye’nin büyüme hikayesi devam ediyor” diye algılanırdı. Bu algı nedeniyle de çok daha fazla yabancı sermaye girişlerine, faizler ve kurlarda düşüşlere neden olurdu. Halbuki şimdi ekonominin canlandırılması için alınan kararlar piyasalar tarafından olumlu karşılanmıyor. Bunun nedeni makro dengelerde başlayan bozulmanın “temel mesele” haline gelmesi. O nedenle de artık piyasayı canlandırmaya dönük kararlara piyasa eskisi gibi olumlu tepki vermiyor. Aksine mali ve parasal disiplin kararları açıklandığı takdirde olumlu tepki vermeye daha yatkın.
Piyasalar cari açık ve enflasyondaki yükselmenin sürdürülebilir olmadığı görüşünde. Mevcut tablo biline biline ekonominin yeniden canlandırılması için adım atıldıkça, bunun sonunda bütçe açığına da yansıyacağını, dengelerdeki bozulmanın hızlanacağını görüyor ve bu gelişmelerden korkuyor.
TL’nin cari açıktaki artıştan kaynaklanan endişelerle sert düştüğü belirtilen yabancı finans kurumlarının Türkiye değerlendirmelerinde, açıklanacak teşvik paketlerine ve çıkan yüksek teşvik haberlerine değinilerek, bunların açığı daha da genişleteceği yorumları yapılıyor. Bu nedenle de piyasada hem kurlar hem faiz üzerinde yukarı yönlü baskı olacağı değerlendirmelerinde bulunuluyor.
GÜVEN YENİDEN KAZANILABİLİR Mİ?
İşte bu algı nedeniyle de ekonominin canlandırılması için atılan adımlar piyasalar tarafından eskisi gibi coşkuyla karşılanmıyor.