Yılın son 1-2 haftası banka ve aracı kurumlar açısından “bilanço makyajı” dönemleridir. Her 3 ayda bir çıkan bilançolar önemlidir ama yıl sonu bilançosu şirketlerin performansını gösteren asıl tablolardır. Sadece şirketler değil, yöneticileri açısından da yıl sonu bilançoları çok önemlidir. Çünkü yöneticilerin hem başarılarının somutlaşacağı, hem de kişisel gelirlerinin belirleneceği bir tablodur. Büyük şirketlerin üst düzey yöneticileri başarıya göre performans primi alırlar, o nedenle, “jestiyon” adıyla aldıkları başarı primlerinin de belirleneceği bu hafta, yöneticiler açısından çok önemlidir. Geçen hafta bu plan bitmiştir, o nedenle bu hafta sakin geçer.
Yıl sonu bilançolarında kârların yüksek gösterildiği bilinir. Kurumsal denetimin olmadığı dönemlerde kalem oyunu daha fazla, bilanço makyajı daha ağır olurdu. Son yıllarda uluslararası denetimle birlikte makyaj azalsa bile, yıl sonu rakamlarını mümkün olduğunca iyi gösterme çabasının devam ettiği açık. Makyajın, alacakları prim nedeniyle yöneticilerin işine gelmesi de çok doğal.
İşte bu nedenle her yılın son haftalarında özellikle kurlarda sakin bir seyir izleriz. Son iki haftaya girilirken, karları olumlu etkilediği için, genelde kurlarda önce bir düşüş, sonra sakinlik gelir. Çok anormal gelişmeler olmazsa, bu sakin seyir yıl sonu bilançosu bitene, yani 31 Aralık’a kadar sürer. Yılbaşından sonra, haftanın hangi gününe denk geldiğine de bağlı olarak, yeni yılın ilk günlerinden itibaren ise kurlarda yeniden bir artış trendi görülür.
SON 3 YILIN KUR HAREKETİ
Bu çerçevede son 3 yılın seyrine baktık.. 2014 yılı aralık ortasında 2.3714 TL olan dolar kuru 31 Aralık 2014’de 2.3230 TL olmuş. 2015 Ocak ayı başında ise 6 Ocak’ta 2.3453 TL seviyesine yükselmiş, ardından 15 Ocak’ta 2.2968’e inmiş.
2015 yılı 15 Aralık’ında 2.9720 TL olan dolar kuru 31 Aralık günü 2.9128 TL’ye kadar inmiş. Ardından 2016 Ocak ayının ilk günü 2.9233, 7 Ocak’ta 3.0094, 15 Ocak’ta 3.0328 TL olmuş.