Dün kurlar yeniden yükselmeye başladığında, geçen hafta bir bankacı ile yaptığım sohbet aklıma geldi. Fon hareketlerini analiz eden deneyimli bankacı, uzun zamandır döviz konusunda yerli ve yabancılardan, birbirinden tümüyle farklı böyle bir tavır görmediklerini söyledi. Yerlilerin son dönemde, düşük kurların etkisiyle, sürekli döviz aldığını kaydeden bankacı, talebin bir kısmının döviz borçlusu reel kesimden, bir kısmının yurtdışına çıkışlar nedeniyle, bir kısmının ise yatırım amacıyla geldiğini söyledi.
Yabancıların ise sürekli olarak TL’ye yatırım yaptıklarını kaydeden bankacı, “Yerlilerin tavrını görünce tedirgin olmuyorlar mı?” sorusuna, “yerliler siyasi kaygılar nedeniyle de alıyor olabilirler, bizim ona baktığımız yok, uygun ortamda kâr maksimizasyonu için yatırım uygun” dediklerini söyledi.
Yabancı açısından bakıldığında faizlerin yüksek olduğunu, kurların istikrar kazandığını, 2019 yılına kadar ufukta seçim görülmediğini kaydeden bankacı, yabancıların kısa vade için sorun görmedikleri için, yüksek kar yatırımı yaptıklarını söyledi.
Buna karşılık yerli yatırımcıların mevcut kur seviyelerini alım için fırsat gördüğünü kaydeden bankacı, çünkü yerlilerin ileriye dönük sıcak çatışma, iç siyasi tartışmaların sertleşmesi, ABD ve Almanya başta olmak üzere Batı’dan gelen tepkilerin büyümesi, sonunda tüm bunların ekonomiye etki edeceği kaygısını taşıdıklarını kaydetti.
Bankacıya, “Siz geçmişte hep yerlilerin yatırım tavrının uzun dönemde haklı çıktığını gördük dersiniz, yine böyle olur mu?” dediğimde ise bunun belli olmayacağını söyledi. Yerlilerin kaygı duyduğu konular hakkında bankacılık kesiminin de ciddi kaygıları bulunduğunu kabul eden bankacı, ancak kısa dönem için bankaların da kendi kârlarını düşünerek hareket etmelerinin işin doğası gereği olduğunu hatırlattı.
Bu çerçevede dünkü kur hareketlerine bakıp, “Yerli yatırımcı döviz alarak haklı çıkacak” demek mümkün değil, bunun kararını vermek için çok erken.