ÖNLENEMEYEN kur artışı yıllık enflasyonun yüzde 12’yi aşmasına neden oldu.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in verdiği söz doğrultusunda, piyasalar yüksek çıkan enflasyonun ardından, faizlerde yeniden artış beklentisine girdi. Bu nedenle de yükselen enflasyona rağmen dün kurların düştüğü gözlendi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)nun dün açıkladığı verilere göre mayıs ayında tüketici fiyatları yüzde 1.62 oranında artarak, yıllık yüzde 12.15 seviyesine ulaştı. Para politikasının başarısını gösteren asıl veri olan çekirdek enflasyonun yıllık oranı ise yüzde 12.7’ye ulaştı. Çekirdek enflasyon ve rekor artışla yıllık yüzde 20’yi aşan üreteci fiyatları birlikte düşünüldüğünde, bu veriler önümüzdeki dönem enflasyonun daha da artacağının kanıtı gibi.
Zaten bu rakamlardan sonra önümüzdeki aylarda tüketici fiyat artışlarının yüzde 14’ü rahatlıkla bulacağı söylenmeye başladı. Artık her ay bir sonraki dönem için 1-2 puanlık artırım tahminlerinin yapılmaya başladığı gözleniyor. Piyasa analistleri, en iyi ihtimalle yıl sonunda enflasyonun yeniden yüzde 12’ye inebileceğini konuşmaya başladılar.
Analistlerin bu tahminlerinin hala iyimser olduğunu düşünüyorum. Artan petrol fiyatları ve kurların gelinen noktada büyük etkisi olduğu kesin. Ancak unutulan unsur; gelinen bu yüksek rakamın içinde aslında gereken zamların olmadığı. Seçim sonuçlarına bağlı olarak zamanlaması değişebilir ama yapılan vergi indirimlerinin eninde sonunda yeniden yükseltilmesi gerekecek. Makro denge ve bütçenin durumu mutlaka önlem almayı gerektiriyor ve o aşama geldiğinde vergi indirimlerinin kalkması bence kaçınılmaz. Kurların geçici süreler için gerilese bile hala artış trendinde olduğu da unutulmamalı. Bu nedenle seçimden sonra da fiyat artışlarının durmayacağı söylenebilir. Bence birkaç ay sonra tahmin artışları da hızlanıp, şu anda üreteci fiyatlarında geldiğimiz yıllık rakamları tüketici fiyatları için konuşur hale gelirsek, şahsen şaşırmayacağım.
FAİZ ARTIŞI OLMAZSA…
Artık ortaya
çıktı ki; gelinen noktada ekonomi yönetiminin başarısızlığı önemli
bir role sahip. Faizlerde artış zamanında yapılmadığı için son oran
yüksek tutulmak zorunda kaldı, buna rağmen güven verilemeyince bu
kez faiz artışlarına devam edileceği sözü verildi. Atılan sadeleşme
adımı da yetmedi. Şimdi özellikle yabancı yatırımcılara verilen
sözler nedeniyle, piyasalar perşembe günkü toplantıda Merkez
Bankası’nın en az 1 puanlık daha artış yapmasını bekliyorlar.
Piyasaların dün, beklentilerinin üzerinde çıkmasına rağmen, enflasyona kurlarda olumlu tepki vermesinin nedenini iyi okumak gerekiyor. Piyasanın aslında çıkan rakamın ne kadar kötü olduğunu teyit ettiğini söylemek de mümkün. Çünkü rakam daha düşük çıksaydı faiz artışı bu kadar beklenmeyecekti.