2018’i ekonomik verileri baz alarak incelediğimizde, bugün “güçlü” görünen ekonomilerin ciddi bir darboğaz içinde olacağını söylemek için kâhin olmaya gerek yok. Ekonomik ve teknolojik gelişimde ileride olan ve kendilerini “gelişmiş” olarak niteleyen ülkelerin ekonomileri kelimenin tam anlamı ile borç batağında.
Bugün BM’yi ve adalet terazisini pek önemsemeyen ve kendisini uluslararası hukukun üstünde gören ABD’nin borcu 25 trilyon Dolar sınırına dayandı.
Daha birkaç yıl önce bütçe fazlası veren gelişmiş ve sağlam temellere dayanan Japonya 10 trilyon Doların üzerinde bir borca sahip. Yani neredeyse Amerika Birleşik Devletleri’nin yarısı kadar.
Amerika ve Asya’nın gelişmiş ekonomileri bu halde iken Avrupa sanki çok mu iyi?
Yıllardır ekonomisi SOS vermeyen ve stabil görünen Fransa 7 trilyon doların üzerinde bir borca sahip.
Batan Avrupa Birliği’ni saymıyorum bile. Uzatmaları oynayan İskandinav ülkelerini de teğet geçelim. Hepi topu bir karış toprağı ve birkaç milyonu nüfusu olan ve Avrupa’nın kalbi olan Belçika’nın dış borcunun 2 trilyon dolar civarında olduğunu hatırlatırsam, tablo net olarak anlaşılır umarım.