Fetullahçı Damatların serbest bırakılmaları toplumda büyük infiale sebep oldu. Aslında damatların la yüs'el konumlarına olan tepkinin çok sert olması anlık olan bir tepki değildir.
Hükümet partisi ile seçmen arasındaki açı gün be gün açılıyor. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da dediği gibi AK Parti'de ciddi bir “metal yorgunluğu” bulunuyor. Metal yorgunluğunun yanı sıra mental yorgunluğu da bulunmaktadır.
Metal yorgunluğu sadece AK Parti teşkilatlarında değil, bürokraside de ciddi boyutlara ulaşmış durumdadır. Erdoğan ile birlikte halka hizmet anlayışı değişen bürokrasi, son üç yıldır yeniden eski kodlarına geri dönüyor. Kamu hizmetlerindeki bürokratik karmaşa yeniden egemen olmaya başlıyor. Üç yıl önce çözüm merkezli çalışan bürokrasi, yeniden tepeden bakma boyutuna doğru tersine bir evrilme sürecine girdi. Bürokrasi ile halkın ve değerlerinin arasındaki makas da gittikçe açılıyor.
Ak Parti ve Yeni Türkiye'nin lideri olan Erdoğan, gücünü halktan aldığının bilincinde olan günümüz ender siyasilerindendir. Ve bu bilinçle halkın talepleri doğrultusunda partisindeki yenilenme ve yeni devrimci kadroları getirme kudretinde olan bir liderdir.
Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanı sıfatı dolayısı ile devletin de başıdır. Bürokrasideki mental ve metal yorgunluğunun da farkındadır. Ne var ki Sayın Erdoğan'ın devlet çarkındaki bürokratik devrimi gerçekleştirmesi, partisindeki kadar başarılı olmayabilir. Çünkü mevcut bürokrasi, Tanzimat'tan bize kalan mirastır. Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk bile bu kadrolarla baş edememiştir.
Ankara'nın imarı sırasında Atatürk ve Alman mimarların yaşadıkları o günün tanıklarının hatıratlarında hala diri diri duruyor. Bürokrasi, Osmanlı'yı yıkan Mustafa Kemal Atatürk'e bile zaman zaman geri adım attırmıştır. Böylesine güçlü olan bir yapı karşısında Erdoğan'ın yapabileceklerini kamuoyu merakla bekliyor.