Emperyalistler, bağımsız, özgürlükçü ve zulme rıza göstermeyen Türkiye’nin lideri Erdoğan’ı ve onun siyasi anlayışını devirmek için her türlü melaneti sergilemekten geri kalmıyorlar.
Gezi terör eyleminden, 17-25 Aralık 2013 polis-adliye darbesi, Güneydoğu’da PKK’nın şehirlerimizi işgal olayları ve 15 Temmuz kanlı darbe teşebbüsüne kadar Erdoğan’ı; bu milletin iradesini içeriden yıkmayı denediler ama başaramadılar.
Kanlı darbe ve terörist faaliyetlerle Erdoğan’ı içeride deviremeyeceğini anlayan Emperyalistler, ülkemizdeki piyonlarını aradan çıkararak direkt, yıkım ve işgal teşebbüsünde bulunmaya başladılar. Tabi bu teşebbüslerini, diğer bütün işgal harekatlarında olduğu gibi hukuki ve uluslararası sözleşmeler kılıfına uydurmaları gerekiyor.
Rıza Zarrab davası, Türkiye’yi işgal teşebbüsünün kılıfının adıdır. Çünkü geçtiğimiz yıldan beri “Rıza Zarrab Davası” olarak sergilenen tiyatro, Türkiye’yi yargılamaya dönüşmüştür. Davanın tek sanığı Zarrab, sanıklıktan çıkarılıp tanıklığa terfi ettirildi.
Emperyalist ABD’nin Türkiye’yi işgal etmek için gösterdiği “Zarrab Davası Belgeleri”nin tamamı uluslararası hukuk ve ticaret hukukuna konsolide olan Türk Ticaret Kanunu kapsamında yapılan legal ticari faaliyetler şimdi suçmuş gibi gösteriliyor.
FETÖ’nün CHP’ye Genel Müdür olarak tayin ettiği Kemal Kılıçtaroğlu’nun, TBMM’deki grup toplantısında elinde salladığı belgelerin tamamı uluslararası ticaret hukukuna uygun belgeler olup hiçbir şaibeye mahal vermeyecek derecede nizamidir.