Birleşmiş Milletler'in Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Dünya Gıda Programı (WFP)’nin 2016 raporlarına göre, dünya nüfusunun yüzde 11’i yetersiz beslenme ve açlık sınırında yaşıyor. Yani yaklaşık 800 milyon insan açlıkla boğuşuyor.
Yine BM raporlarına göre, yeryüzünde yaşayan her beş kişiden biri iyi yönetilmeyen, krizlerin her an rehin alabileceği ülkelerde yaşıyor.
Değişen iklim koşullarından dolayı meydana gelen doğal afetler ve yeni kuraklık dalgaları, bu rakamı arttırmasından korkuluyor.
Bu korkunç tablonun yanı sıra şimdi de yüz milyarlarca Dolar’ın havada uçuştuğu bir başka tabloya bakalım:
Geçtiğimiz aylarda bir anda Suudi Arabistan ile Katar arasında bir kriz meydana geldi. Bölge ülkelerine her türlü kötücül eylemleri yaymaya çalışan Birleşik Arap Emirlikleri de bu krizin baş aktörlerinden oldu. Yaşanan krizden 10 gün sonra Suudi Arabistan’ın Amerika Birleşik Devletleri ile yaklaşık 110 milyar dolar civarında yeni bir silahlanma paketi sözleşmesi imzaladığı açıklandı.
Suudi yönetiminden bir süre sonra, krizin karşı tarafı olan Katar’ın da ABD ile 11 milyar dolarlık silah alımı anlaşması yaptığı belirtildi. Böylece ortaya çıkan krizin sert rüzgârı duruldu ve şu anda sanki hiçbir sorun yokmuşçasına herkes kendi işlerine bakıyor.