Cumhuriyet Halk Partisi, Doğu Bloku’nun yıkılması ile birlikte politika üretemiyor artık. Gümrük duvarlarının kalktığı, meta dolaşımının sınırsız hale geldiği, ulusal paraların, “para koruma kanunlarının” giderek anlamsızlaştığı bir dünyaya verecek cevabı olamadı CHP’nin.
CHP’nin aslında iflas ettiği dönem, Regan Amerikası ve Thatcher İngilteresinin yerleşik ekonomi modeli ve işçi sendikalarına karşı yürüttükleri ezme politikalarını hayata geçirdikleri dönemdir.
Dünyadaki bu ekonomik değişim, Türkiye’ye de bire bir yansıdı. Türkiye’nin kurucusu olduğunu iddia eden (aslında bu gerçek değil, büyük bir yalandır) CHP, yeni sömürgeci ekonomik düzene karşı tezler geliştirip direneceğine, milletin milli ve dini değerlerine hakaret eden, aşağılayan, ötekileştiren politikalar üretti. Yüzbinlerce öğrencinin hayatının kararmasını sağladı. İnsanların örtüsü, sakalı ve giyimi ile uğraştı.
Sendikalar bir bir tabela kulübüne dönerken CHP, “irtica” höykürmeleri ile günü kurtarmaya çalıştı.
Taşeronlaştırma, özelleştirme zirveye çıkıp emek yerle bir edilirken CHP, darbe şakşakçılığı yaptı.
28 Şubat faşist darbenin siyasi ayağı olmayı üstlendi.