1.Dünya Savaşı'ndan sonra Dünyanın jandarmalığına soyunan ABD, bu görevini sürdürebilmek için her türlü kirli tezgahı kurdu. Son yüzyılda terörden ekonomik buhranlara kadar bütün “gıllıgışlı” pis işler ABD ve ona hükmeden zihniyetin ürünüdür. Avrupa'da “Sol hareket”i başlatan da Amerika'dır. Bunu ben söylemiyorum, yıllarca CIA'nın Paris İstasyon şefliğini yapan şahıs bir röportajında söylemişti. Dileyen, dijital ortamda araştırıp bulabilir röportajı.
ABD, Avrupa'daki bireyin bilinçlenmesinden endişelendi ve bunu önlemek için elinin altındaki sol örgütleri “silahlı Sol örgüt”e çevirdi.
Bu çerçevede, İtalya'nın sömürgesi Sardunya adasında ilk silahlı terör örgütü kurdu. Sardunya adası deyip geçmeyin. Sicilya'dan sonra İtalya'nın ikinci büyük adasıdır.
ekranlarda gerdan kıran ve yıllarca Ortadoğu uzmanı görünüp, Almanya ile kriz çıkınca bir gecede “Avrupa uzmanı” olan televizyon şebeklerine sormayın. Onlar Sardunya'nın balık olduğunu söylerler size.
Batı, bulunduğu tüm toprakları sömürüyor, Sardunya, Korsika, Girit, Malta… Tüm büyük adalar farklı medeniyetlerdir ve sömürgeci Avrupalılar tarafından kanları emiliyor. Bizim Dışişleri ve MİT'in de bu konuları bilmediğini düşünüyorum. Çünkü bilselerdi mutlaka Sultan II. Abdülhamid Han'ın İrlanda'ya el attığı gibi buralara el atarlardı. Çünkü ne de olsa ikisi de Cumhuriyetten beri milli kuruluşlarımızdır diyorlar. Ve bize düşen, beyanı esas almaktır.
Amerika Birleşik Devletleri, sol örgütler üzerinden başlattığı Vekalet Savaşı'na “Yeşil Kuşak” projesi ile 1960'ların ikinci yarısında Müslümanlardan devşirdiklerini de kattı. Fetullah Gülen de 1960'ların sonlarında devşirildi.