Ergun Kaftancı Yeniçağ Gazetesi

Bahçeli ülkücü değil

       Hiçbir Ülkücü Devlet Bahçeli değildir; Devlet Bahçeli de asla ve kat'a ülkücü değildir. Ülkücünün hasletlerini Bahçeli'de arayınız, birine rastlarsanız ne...

14 Temmuz 2017 | 1.028 okunma

       Hiçbir Ülkücü Devlet Bahçeli değildir; Devlet Bahçeli de asla ve kat'a ülkücü değildir. Ülkücünün hasletlerini Bahçeli'de arayınız, birine rastlarsanız ne âlâ, lâfımı geri alacağım...        Ülkücü, kişisel çıkar peşinden koşmaz. Onun için önce ülke vardır, ülkenin çıkarları her şeyin önünde gelir. Bunları, siyasal mülâhazalarla kimseyle ve hiçbir siyasal yapıyla paylaşmaz...        Ülkücü için Türk'ün bekası önemlidir...          Ona sahip çıkar gibi yapıp göz boyamaya kalkmaz; beka özüdür, ölümüne sahiplenir.            Siyasal cereyanlara uyarak ikide bir yön değiştirmez; bekayı da bugün böyle, yarın bir başka şekilde düşünmez...        Ülkücü kendi yolunda yürür, sağa sola sapmaz; ilkeleri her şeyin üstündedir, onlardan asla taviz vermez...         Kendisini milletin kutsallarını korumakla yükümlü kılmıştır, kimse onu bu yükümlülükten koparıp vazgeçiremez...         Ülkücü ülkücüyü sever ve sayar; Ülkücü fazilet ve cesaret sahibidir...         Ülkücü insanı ezmez, onu sahiplenir; bölücü değil birleştiricidir...           Ülkücü, her türlü güçlüğe, ağırlığa, tersliğe, aksi tesadüflere, talihsizlik ve engellere yılmadan, bıkmadan, bezmeden, ümitsizliğe düşmenden karşı koyar.  Azimkârdır,  çelik  gibi sağlam bir iradeye  sahiptir. Onu başarıya taşıyan da bu meziyetleridir...          Sabır ve tahammül erbabıdır; fedakâr ve çalışkandır...          Devletine, milletine, diline, bayrağına sahip çıkar, bu millî manzume uğruna canını verir...          * * *          Kıyaslayın, kim ülkücü kim değil görün...  Üniversite enflasyonu---------------------------- ------------------        Üniversitesi olmayan il kaldı mı; hayır kalmadı...        Fakültesi olmayan ilçe?        Bir miktar kalmış olabilir.        Şimdiki modaya dikkat; artık semt üniversiteleri dönemi başladı...        Üsküdar Üniversitesi, İstinye Üniversitesi, Acıbadem Üniversitesi, Esenyurt Üniversitesi, Kemerburgaz Üniversitesi, Nişantaşı Üniversitesi..        Yakında üniversitesi olmayan semt de kalmayacak...        Biri çıkar, Yüksek Kaldırım Üniveritesi'ni de kurabilir....        Bu kadar üniversiteye rağmen yüksek öğrenim sorunu çözülmüş değil; gençleri yetiştirecek bilim adamı kıtlığı var. Gençler üniversitelerden birine kapağı atsa bile yetersiz beslenme gibi kalitesiz öğretim yüzünden liseden aldıkları bilgilerle kalıyorlar...        * * *        Çok üniversiteye rağmen cehaleti yenemediğimiz de ortada...        Bilgi yarışmalarına bakın; gördüğü eğitimin kapsamındaki sorulara bile doğru dürüst yanıt veren üniversite mezununa nadiren rastlarsınız...        Bizim üniversitelerimiz, askerin talim alanında silahıyla yaptığı doldur boşalt uygulaması gibidir; gençler beyinlerini bilgiyle doldururlar ama sıra boşaltmaya gelince o bilgilerin kırıntısının kalmadığını ve hepsinin uçup gittiğini gösterirler...        Demek ki çok üniversite sadre şifa olmuyor!               Yalandan ölen olmuş mu------------------------------------------        Dış politikamızda istikrar yok; ilişkilerimiz dostane mi, hasmane mi belli değil. Tavrımızda günü birlik değişkenlik  gösteriyoruz...        ABD- PYD ortaklığına karşı çıkıyoruz ama biraz okşandığımızda konuyu küllemeye bırakıyoruz. Kıbrıs konusundaki tutumumuza uzaktan bakıldığında istikrar gözüküyor ama adanın tamamen Rumlara terk edilmesi düşüncesi taşıyanların olması hepimizi korkutuyor...        Geçen gün bir soru önergesine cevap veren Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu Ege'deki Yunan işgalini, denizde sınırımız yok, adacıklarda sorun var, AK Parti Hükûmetleri döneminde, Ege'deki adaların hukuki ve fiilî statüsünde hiçbir değişiklik olmamıştır diyerek  geçiştirmeye çalıştı.                          Adaları vermekle kalmadık şimdi de iktidar eliyle Yunan işgaline meşruiyet kazandırıyoruz. Dış politikamız ve bakanımız ne haldeler herhalde anlaşılıyor... ANLAMLI SÖZLER-------------------------------     Kuru ekmekten gelen, eti tattı mı geri dönmez. (Ahmet HAŞİM)

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yaptıklarını affettirmeye özür dilemek yeter mi?.. 05 Temmuz 2019 | 290 Okunma Fransa sararınca... 21 Aralık 2018 | 406 Okunma Ergenekon ve mazlumlar 14 Aralık 2018 | 353 Okunma Milletin özüne dokunmayın 26 Nisan 2018 | 134 Okunma Ya milli irade, ya başka bir şey 23 Nisan 2018 | 299 Okunma