Ergun Kaftancı Yeniçağ Gazetesi

Eleştiri demokratik haktır

AKP Genel Başkanı Erdoğan sert, çoğu zaman da asılsız iddialara dayalı cümlelerle başta Kılıçdaroğlu olmak üzere kimi hasım sayıyorsa onu en ağır dille hedef haline getiriyor.. Bunu da üzerinde...

17 Temmuz 2017 | 173 okunma

AKP Genel Başkanı Erdoğan sert, çoğu zaman da asılsız iddialara dayalı cümlelerle başta Kılıçdaroğlu olmak üzere kimi hasım sayıyorsa onu en ağır dille hedef haline getiriyor.. Bunu da üzerinde bulunan cumhurbaşkanı sıfatına ve dokunulmazlığına sığınarak yapıyor.                                                                              Bugün MİT Müsteşarı dışında kimsenin dokunulmazlığı kalmamıştır. MİT Müsteşarı'na da dokunulmazlık zırhı 2012 yılında AKP tarafından geçirilmiştir.      Genel Başkan Erdoğan'ı eleştiren eğer dozu kaçırmış sayılırsa, o zaman cumhurbaşkanını hedef aldın denilerek hakkında dava açılabiliyor. Kısacası, siyasetçiye değil fakat cumhurbaşkanına laf yetiştirmekle suçlanıyor...      Yeni Türkiye'de uygulanan siyasal sistemin beraberinde bunu da getirdiği aşikâr...      * * *      Bu durumda Erdoğan'a uyarı yapamazsınız, doğal olarak da eleştiremezsiniz. Fakat Erdoğan herkesi hedef alabilir, her türlü konuşabilir, istediğini hedef tahtasına çevirebilir.      Demokratik bir durum değil ama neylersiniz ki kural bu!      Gerçek demokrasinin olduğu ülkelerde hakaret olmamak kaydıyla devletin başındaki insan -kral, kraliçe, başkan, cumhurbaşkanı- eleştirilebilir. Suçlama yapmışsa karşılığı verilir, demokrasi budur; demokratik haklar ve hukuk manzumesinde yeri olan eleştiri de sistemin kapsamındadır.      * * *      Sıkıntılara neden olmamasını dilediğim için konuya değindim. Savcıların ve Erdoğan'ın avukatlarının gelecek günlerde sinekten yağ çıkarmaya kalkmayacaklarını umarım... Demokratik yollar tıkanırsa--------------------------------------      Tıkanmaması esastır. Tıkandığı takdirde demokratik gelişmeler yaşanmaz, hak, hukuk, adalet ortadan kalkar, işte o zaman niyeti bozuklar devreye sokakları sokar. Kargaşa, mutlaka önlenmesi gereken tehlike haline gelir...      Siyasal iktidarlar demokrasilerde demokratik değerleri ve kuralları muhafazaya özen gösterirler; demokratik hakların makaslanmaması ve toplum düşmanları tarafından zedelenmemesi için hepsini göz bebekleri gibi muhafaza ederler...      15 Temmuz kalkışmasında demokrasinin ve demokratik değerlerin devamını öncelikle halkımız korudu; siyasal irade ve devlet güçleri neden sonra devreye girdi ve halkın oluşturduğu koruma kalkanına takviyede bulundu...      * * *      12 Eylül öncesini hatırlayınız; Devletin ve milletin komünizmi matah bir şey sanarak komünist olan bir kısım şaşkına teslim edilmemesi için devreye giren ülkücü gençlerimize "Siz devlet misiniz ki sokağa çıkıyorsunuz ve devletin görevini üstleniyorsunuz" demişlerdi. Darbeden sonra bu suçlamayla Mamak'ta tutulan ve yargılanan yüzlerce ülkücüye kan kusturdular...      Bu anlayıştan nereye geldiğimizi görün; 15 Temmuz'da kalkışmacılarla devletten önce halkımızın mücadele etmesi istendi ve yapılan çağrı üzerine insanlarımız kendilerini tankların önüne attı. Buna benzer bir direniş de sadece Sovyetler'in Macaristan'ı işgale başladığı dönemde yaşanmıştı...      Kalkışmacılarla ilk ağızda devletin güçleri mücadele etseydi 249 vatan evlâdını şehit vermezdik, 2 bin küsur yurttaşımız da yaralanmazdı...      CHP Lideri'nin "249 şehidimizin hak ve hukuku sorulmayacak mı" diye çıkış yapmasının, kalkışmanın ilk dakikalarında devletin pısmış olmasını eleştirmekten başka anlam taşıdığı kanısında değilim... Rahatlatıcı ifade---------------------------------      Eski Genelkurmay Başkanımız emekli Orgeneral İlker Başbuğ'a göre 15 Temmuz sürecinde TSK bünyesinde bir kapışma yaşanmamasının temel nedeni, komuta kademesinin darbeye karşı olması...      Darbeciler safında yer alan bazı üst rütbelilere rağmen komuta kademesi bir çatışmaya meydan vermedi. Şurası muhakkak ki askerler artık, darbelerin demokrasiyi ortadan kaldırdığına inanmaktadır; dolayısıyla ülkede bundan böyle meczubâne ve şizofrenik düşüncelere kapılarak darbeye kalkışacak asker olmayacaktır... Ahh, keşke--------------------------------      ATATÜRK, "Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir" der...      Keşke bilumum siyasetçilerimiz de Ata'mızın bu karakterini benimseyebilse! ANLAMLI ÖZLER-------------------------------     Şimdiki zamanı çok iyi bilirsen geleceği kontrol edebilirsin. (Adam FAWER) . 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yaptıklarını affettirmeye özür dilemek yeter mi?.. 05 Temmuz 2019 | 290 Okunma Fransa sararınca... 21 Aralık 2018 | 406 Okunma Ergenekon ve mazlumlar 14 Aralık 2018 | 353 Okunma Milletin özüne dokunmayın 26 Nisan 2018 | 134 Okunma Ya milli irade, ya başka bir şey 23 Nisan 2018 | 299 Okunma