AKP'Lİ belediyeler ya gırtlağına kadar borçlu, ya da gırtlağına kadar pisliğe bulaşmış durumda... Yurttaşlardan gelen tepkiler üzerine Genel Başkan Erdoğan "2019 seçimine, belediye başkanları dahil bugünkü kadrolarla gidemeyiz, gidersek seçimi kaybederiz" diye düşünmüş olmalı ki kıyıma başladı... Ağır top sayılan Kadir Topbaş, İ. Melih Gökçek, Recep Aktepe, Ahmet Edip Uğur gibi isimler baskılarla istifa ettirildi. Niğde ve Düzce Belediye Başkanları da baskılara dayanamadılar ve ilk istifa eden başkan olmayı seçtiler... Hele Düzce'de; iki başkan yardımcısı da istifa etti, ayrıca başkanın yeğeni olan İmar İşleri Müdürü hanım da eniştesi ayrılınca görevi bıraktı... Sırada Antalya Belediye Başkanı ile Trabzon Belediye Başkanı'nın olduğu söyleniyor. Bakalım günler ne getirecek, kaç belediye başkanı baskılara dayanamayıp istifa edecek...... * * * AKP örgütleri de yaprak dökümünde, iktidar partisi tam anlamıyla sonbaharı yaşıyor. İl ve ilçe düzeyindeki örgüt yapısında delikler açılıyor, istifa eden partili sayısı çok... Akşener, Genel Başkan sıfatıyla ilk olarak Ahlat'a gitti, orada 600 liraya ev kiraladı. Ahlat halkına "Sıkça görüşeceğiz" diyerek birlik ve beraberlik mesajı verdi... Meyvesini de aldı, yurttaşlar İYİ Parti üyesi olmak üzere başvurdu... Onlardan biri "Ailem ve arkadaşlarım adına konuşuyorum, AKP'ye oy verdik, ülkeyi berbat ettiler, bundan sonra oyumuz İYİ Parti'ye" diye açıklama yaptı... * * * Bu yaprak dökümünü halkın dikkatinden kaçırmak isteyen Erdoğan ve arkadaşları, ana muhalefet partisinin de kendi belediyelerinde eyleme geçmesini ve bazı CHP'li başkanları görevden almasını istedi. Açıklama Kılıçdaroğlu'ndan: -Bizde görevini kötüye kullanan ve alınmasını gerektirecek hukuksuzluklar yapmış belediye başkanı yok... Ancak, söylenti var; AKP'liler mimlenmiş belediyecilik anlayışını alalamak amacıyla İçişleri Bakanlığı'nın harekete geçmesini sağlayıp bazı CHP'li belediye başkanlarını görevden alınmasını gündeme getirebilirler... İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bu yönde verilecek talimata direnecek ve "Olmaz" diyecek gücü yok, aksi halde koltuk altından gider... * * * Bakanlığın birkaç CHP'li başkanı görevden alma ihtimali yüksek; iktidar bunu yapacak tıynette! Fakıbaba'dan pahalı formül------------------------------ ------------------------------ ----------------- Bakan Fakıbaba, halka ucuz et yedireceği iddiasında; inşallah diyoruz... Bunu da, et ithali suretiyle ve iki büyük market zinciriyle yapacağını açıkladı... Et ithalatına ödenecek para ilk elde 5 milyar dolar; oysa besiciye hayvan başına bin lira verilse ithalata gerek kalmayacak, yurttaşlar da yerli üretim et yiyecek... Hesap da yapılmış; bu yola gidilse devletten çıkacak para 350 milyon dolar civarında olacak, 4 milyar 600 küsur milyon dolar da cebimize kalacak... Bugün besici zarar ediyor, cebinden her hayvan için 500 liraya yakın para çıkıyor. Oyda bin lira ödemeyle iki hayvan beslenebilecek... * * * Fakıbaba işin kolayına kaçıyor ve çözümü, dini usuller dikkate alınarak kesilip kesilmediği meşkuk ithal ette arıyor; basit fakat pahalı yolu seçiyor... Vazgeçer mi, Allah bilir! İki zincir belli oldu------------------------------ ------------------------------ ------ ÇOK kimse sorunca araştırmak zorunda kaldım. Bakan Fakıbaba "Ucuz et satışında Türkiye çapında iki market zinciriyle anlaştık" dediğinde herkes o iki zinciri merak eder oldu... Ben de meraklandım, bakanlıkta çalışan uzak bir akrabamı arayıp sordum... -Bu zincirleri biliyor musun? Soruma soruyla karşılık verdi: -Aaa sen bilmiyor musun... Bilsem sorar mıydım dedim ve öğrendim. Biri BİM, diğeri A101... Ucuz etleri yurttaşlar bunlardan alacak. Adrese dikkat, yanılıp da başka marketlerde ucuz et aramayın! Önce sebep ol, sonra dövün------------------------------ ------------------------------ ------- Yazar Cem Köylüoğlu dikkatlerimizi önemli bir konuya, beka konusuna çekmiş, şöyle yazmış: "Bu ülkede beka sorunu bulunduğunu ilk kez söyleyen kimdi... Erdoğan. İktidara gelmeden önce böyle bir sorun var mıydı, yoktu.. Çıkan sonuç açık ve net, demek ki sorunu yaratan -sebep olan- kendileri... Peki MHP'nin, AKP'ye destek vermesinin sebebi ne, ona da bakalım...Erdoğan'ın beka sorununu aşmasına yardımcı olmak... Oysa bir sorunu yaratanlar onu çözme beceresine sahip olamazlar... Eğer sahip olsalardı zaten o sorunun doğmasına yol açmazlardı..." * * * Teşekkürler sevgili Köylüoğlu...