İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, nazarımda ilkeli bir siyasetçi değildir. Böyle değerlendirmemin nedeni açık, dalgalanıp durdu, sonunda AKP'li oldu. AKP'nin siyasal üslûbu bu, aralarına sonradan katılanı bakan yapıyorlar... Bağırıp çağıran, harun idiler karun oldular diye iktidar partisini ağır dille itham eden Numan Kurtulmuş AKP'li olunca Başbakan Yardımcısı yapılmadı mı... Yıldırım Tuğrul Türkeş de o evreyi yaşadı... Kardeşi Ahmet Kutalmış Türkeş AKP'den vekil seçilince köpürdü ama... Kadere bakın, Yıldırım Tuğrul Bey de hem AKP'den vekil seçildi, hem Başbakan Yardımcısı yapıldı... Çifte kavrulmuş! * * * Süleyman Soylu da DYP'de siyasete başladı, gençlik kollarında görev yaptı. Sonraki yıllarda partinin adı DP olarak değiştirilince Genel Başkan bile oldu. Ülkemizde 73 siyasi parti var, Soylu bunlardan ikisinde, DP ve DYP'de bulundu, artık AKP'li... Önce Çalışma Bakanı yaptılar, sonra İçişleri Bakanı; jandarma da ona bağlandı... * * * Söylemezsem haksızlık yapmış olurum; bundan böyle şehitler Chopin'in cenaze marşı yerine Itrî'nin Segâh Tekbiri ile uğurlanacak... Konuyu gazeteci yazar arkadaşım Aydil Erol hatırlattı; her tür müziğin uzmanı değerli bestekâr ve koro şefi Dr. Nevzat Atlığ üstadımızı aradım, ondan aldığım bilgilere dayalı olarak da konudan bahsettim ve ilgilileri bu konuda karar almaya yönlendirmeye çalıştım... El birliğiyle başardık... Ektiğimiz tohum yeşerdi, Soylu da bir genelgeyle konuyu gündeme getirdi... Yalnız bir husus var, çok önemli; Segâh Tekbiri serbest bestedir ve yürürken söylenemez, marş gibi değildir, ayak temposu yoktur... * * * İçişleri Bakanı Soylu'yu bu duyarlılığı ve kararı nedeniyle kutluyorum... Reform dediğin böyle olur------------------------------ ------ Cümle şu: -Bazı profesörlerimiz çıksın; ben varım desin; doktorasını yapmış hocalarımız çıksın "Ben imam-hatip okullarında yöneticilik yapmaya varım" desin. İşte reform budur! Müfredatla neden oynadıkları, neden imam hatip yapılmayan okul bırakmamaya çalıştıkları ve reformdan neyi anladıkları herhalde şimdi daha iyi ortaya çıktı.. Çağdaşlığa soyunmuş bir ülkede eğitim reformu diye böyle ucube kararlar verilmez, işler yapılmaz... Sahi, kim bu hale getirdi------------------------------ ------------------------------ ---------- İşsizlik yüzde 11'e yükselmiş. Bunu söyleyen AKP Genel Başkanı Erdoğan... Şikâyetini sürdürürken şunu da söyleyen o: -Biz bu hale gelecek ülke miydik... Biz de onu soruyoruz... Sormakla da kalmıyor, ülkeyi bu hale getirenlerin kimler olduğunu araştırıyoruz; pusula hep AKP'yi gösteriyor... Yüz bini aşkın şikâyet var---------------------------------------------------------------------- BİMER'in, çeşitli konulardan şikâyetçi olan ve hak arayan yurttaşların başvurusuyla ağzına kadar dolu olduğu açıklandı. En çok şikâyet de AKP'li belediye başkanlarından ve parti teşkilâtlarından... * * * BİMER nedir... Bilişim ve iletişim teknolojileri kullanılarak hayata geçirilen bir halkla ilişkiler uygulamasıdır. Bu uygulama -sistem- yurttaşla devlet arasındaki iletişim kanallarını açık tutuyor. Böylece yurttaşlar şikâyet ya da hak arama müracaatlarını her zaman ve her yerden bu birime yapabiliyor. Böyle bir birime ihtiyaç vardı, kuruldu, iyi yapıldı. Yalnız şu da çok önemli, gelen şikâyetler ya da hak aramalar kâğıt üzerinde kalmamalı, mutlaka incelenip gereği yapılmalı... * * * Halkın belediyelerden şikâyetçi olduğunu Başbakan Yıldırım açıkladı. Ateş olmayan yerden duman çıkmayacağına göre bazı başkanlar -ne tür nane yedilerse- yurttaşlar tarafından Bimer'e şikâyet edilmiş... Samsun 19 Mayıs ilçesi AKP ilçe başkanı şikâyet edilirse şaşırmam. Fındık fiyatı serbest piyasada 8 liraya kadar düşünce durumu protesto eden ve bir çuval fındığı sokağa döken üreticiye hakaret etmiş, adamın üzerine yürümüş... * * * AKP'liler nedense son zamanlarda şiddet ve kaba kuvvetle özdeşleşiyor... Siyasal moda mı bu! ANLAMLI SÖZLER----------------------------- YAKINDAN tanımıyorsan uzaktan yargılama. (Galip ERDEM)