Gelin şu siyaseti ağzımızı bozmadan yapalım; yalandan uzak duralım, doğruları söyleyelim... İftira, karalama, dayanaksız suçlama, tehdit, baskı dilimizden uzak olmalı... Düşüncelerimizi birbirimizle kapışarak değil fakat uzlaşarak paylaşalım; özgürlükleri kısıtlamayalım, hak, hukuk ve adaletten ayrılmayalım... İşte o zaman siyaset imrenilecek bir iş olur; yurttaşlar siyasetçiye de, siyasete de beslediği bugünkü soğuk tavrından vazgeçer, daha sıcak yaklaşır... * * * AKP'lilerin sert ve itham edici konuşmaları aklıma gelince, benzer üsluba sahip olanları uyarmak içimden geldi. Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı'na son yaptığı "Çarkçı Kemal" yakıştırması hoş değildi. Hatırlatmak isterim; ne anayasamızda, ne yasalarımızda, ne de siyasal geleneğimizde cumhurbaşkanları her şeyi söyleyebilir hükmü var... Bu tür yakıştırmalar karşı tarafa benzeri çıkışlar yaptırıyor, sonunda da taraflar yargıda karşı karşıya geliyor... Yakışıksız bir durum... Dediğim gibi, siyaseti ağzımızın dümenine hâkim olarak yapmalıyız ve kötü örnek teşkil edecek söylemlerden uzak durmalıyız... Üç oy fazla almak için yalana, iftiraya, karalamaya, tehdide ve baskıya yönelmek, hiçbirimize yakışmıyor. * * * Siyasetçi edepli olursa siyaset de edep dairesinde yapılır.... Mutlu oldukları günler bitti FETO adındaki hainin müridi olup da yakalanamayan bazıları, inlerine çekilip dikkatlerden uzak durmaya çalışıyor. Bazıları da deşifre olup enseleniyor. Son yapılan operasyonda, 2'si emekli, 1'i görevinden ihraç edilen 9 albay, 2 yarbay, 2 binbaşı, 2 yüzbaşı, 3 üsteğmen, 1 teğmen ve 1 sivil gözaltına alındı. TSK'ya sızmış hainlerin tamamı, önünde sonunda yakayı ele vermiş olacak... Bu arada AKP'li belediyeleri taramaktan vazgeçmeyelim. Fetöcülerin bir ini de belediyeler... Sözcü gazetesi cumartesi günü birinci sayfasında yine ilginç bir fotoğraf yayınladı. Kayseri Belediye Başkanıyken hakkında yolsuzluk iddiaları yapılan bakan Mehmet Özhaseki bu fotoğrafın tam ortasında duruyor, iki yanında da belediye çalışanları sıralanmış... Fotoğrafın ilginç yanı hepsinin fetöcü olması... Firarda olan var, yakalanmış olan var, tutuksuz yargılanan var, Pensilvanya'ya kaçıp iblise sığınan var, aralarında eski milletvekili bile var... Bir zaman sonra, iktidar partisinin cemaatin siyasal ayağı olduğu tamamen ortaya çıkacak... O zaman, başka partileri işaret eden yüzsüz AKP'liler moraracak mı pek merak ediyorum... * * * Aklıma gelmişken söylemek isterim; önümüzdeki günlerde AKP, iktidardan gitmemek için direnip duracak ve seçime kadar her yolu kullanacak... Gittikleri takdirde, yüzlerce pis işin hesabını veremeyeceklerini biliyorlar. Bu direnişe Devlet Bahçeli ve aynı görünümde olan yandaşları da destek veriyor, memleketin kötü günlere sürüklenmesine ortak oluyorlar... Fetöcüler gibi bunların da affı caiz değil! Dostlarıma teşekkür--------------------------- Bahri Yüzlüer iyi bir kültür ve müzik adamı, çok başarılı bir ses... İlerleyen yaşına rağmen musiki hayatını bırakmış değil, kültürel çalışmalarını da sürdürüyor... Yüzlüer, epeydir görüşemediğimiz, duygu ve düşünceleri fevkalade güçlü bu dostumuz; bir anısını gazeteci yazar arkadaşımız Aydil Erol'a anlatmış, o da bana yolladı... Halil Bedii Yönetken, konservatuvardaki bir dersinde korodakilere dönüp "Siz klasikçisiniz. Sakın ola ki türkülere yan bakmayın. Zira onlar, yarın hudutların tespit veya tayini söz konusu olduğunda ölçü olarak alınacaklardır" demiş... Çok doğru tespit... Bu gerçeği dikkatlere sunmama vesile olan dostlarıma teşekkür ediyorum... Rahmetli Halil Bedii Bey Türkiye'de müzik pedagojisi ve kulak terbiyesi dersleri veren ilk isimdir. O, Türk müzik hayatına yön veren bir bürokrat ve fikir adamı, öğretmen, koro şefi, tonmayster, program yapımcısı ve folklorcu idi. Mekânı cennet olsun.