Demokrat Parti kurulduğu tarihte 10 yaşındaydım. Celal Bayar ve Adnan Menderes ile arkadaşlarının parti çalışmalarına rahmetli babam da iştirak etmişti. O nedenle gayet iyi hatırlıyorum, halk öbek öbek bu yeni partiye katılıyordu. Hâlâ gözümün önünde; evimize gelen aile dostlarımız bu siyasal gelişmenin sevincini bizimle paylaşırdı. O yıllarda İzmir'de yaşıyorduk, kenti âdeta DP coşkusu sarmıştı... 1950 seçiminde DP büyük farkla seçimi aldı, CHP küçüldükçe küçüldü, muhalefete düştü, Bayar Cumhurbaşkanı oldu, Başbakanlık görevi de Menderes'e verildi... DP'nin oy oranı yüzde 54, CHP'nin oy oranı yüzde 38 oldu, geri kalan oyu bağımsız adaylar aldı. 1954 seçiminde de tablo fazla değişmedi. Ancak 1957 seçiminde DP oyları geriledi, milletvekili sayısı da 424'e düştü, CHP ise oyların yüzde 41'ini aldı ve 178 vekil sayısına ulaştı... Ufukta 27 Mayıs darbesi gözüktü... *** O günkü gerileme nedenlerinin benzerleri bugün de var; o gün DP, "Nurlu ufuklar" derken halk "Partizan idareye son", "Hukuk devleti düzeni", "Bağımsız mahkeme, hakim güvencesi", "Tarafsız radyo", "Memurlara grev hakkı", "Seçimlerde nispi temsil usulü" gibi istekleri içeren çığlıklar atıyordu...*** Bugün de halkımız benzer çığlıklarla isteklerini sıralıyor; hak, hukuk, adalet istiyor, baskıları, işkenceleri, suistimalleri, sömürü düzenini lanetliyor, parlamenter sistemin devre dışı bırakılmasını, dikta kokan tek adam uygulamasına son verilmesini, kuvvetler ayrılığının terk edilmemesini talep ediyor, KHK ağırlıklı rejimin siyaseten muattal hale getirilmesini bekliyor... *** Meral Akşener ve arkadaşlarının kuruluşunu tamamlamak üzere oldukları parti de, tıpkı DP gibi büyük sevinci ve coşkuyu beraberinde getirdi. Halkımız şimdiden yeni hareketi kucaklamış vaziyette... Ülkenin her konuda ters yöne gidişine dur diyecek yeni hareketi, siyasal değer, liyakat ve güç olarak gören, ona bel bağlayan, omuz veren, arka çıkan binlerce yurttaş yeni kuruluştaki yerini alıyor... Şayet baskın seçim olmazsa sandık 2019'un ortasında önümüze gelecek. Neden DP gibi, iktidara yürünmesin... Vatan hainlerine ibret olsun Mihran İşler, Ermeni yurttaşlarımızdandı. Askere giderken adını Murat olarak kullanmaya başladı ve Kıbrıs Barış Harekatı'na katıldı. Savaştı, sonra da tezkeresini alarak vatani görevini tamamladı... Gazi Murat birkaç gün önce vefat etti; son nefesini vermeden önce de yakınlarına "Bana gazi töreni yapsınlar" vasiyetinde bulundu... Vasiyeti yerine getirildi, askerler tabutunu Türk Bayrağı'na sardı, omuzlayıp kiliseye getirdiler... Kilisenin içindeki katafalka koydular, Mehmetçikler selam durdu, dualar yapıldıktan sonra da yine silah arkadaşlarının omuzlarında mezarlığa getirildi, toprağa verildi... *** Murat Mihran İşler Barış Harekâtı'na gönüllü gidecek kadar vatanperverdi, bizdendi, millet varlığımızı sağlayan bütün değerlerimize büyük bir sadakatle bağlıydı, toprağı bol olsun... Benzerini o zannetmişler------------------------------ --- Adil Öksüz içerikli kepazelikten haberiniz var mı? Hain, sözde aranıyor,... Fakat kimse bulamıyor... Meslektaşımız Saygı Öztürk aranmakta olan haine ait haberi nereden süzüp çıkarmışsa CHP'li Bülent Tezcan'a aktarmış: -Aranıyor ama THY uçağının birinden iniyor diğerine biniyor, kimse görmüyor, gören tanımıyor... Tezcan da bunu açıklarken "Demek ki birileri tarafından korunuyor" diye de tepki koymuş... *** Ben de çok kimse gibi haberin üzerine balıklama atladım ve "Böyle bir kepazeliğe bugün kadar hiç tanık olmadım" diye de heyecanlanıp yazmaya kalktım... Allah'tan erken uyandım, araştırdım... Meğer isim benzerliği Saygı'yı da yanıltmış Bülent Tezcan'ı da...*** Balon haber dedikleri bu işte... Gazetecilikte maalesef böyle yanılmalar yaşanabiliyor... ANLAMLI SÖZLER Vefa, çok ağır yüktür, her insan taşıyamaz. (Pierre DUBOİS)