Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Türkiye'nin gerçek anlamda bir hukuk devleti olması için yılmadan çalışan bir hukuk adamı. Başından beri millî iradenin yerine tek kişi iradesinin hukuksuzluk olduğunu savunuyor. Yıllardır anlatmaya çalıştığı da yargının bağımsız olması gerektiği; yargının iktidara bağımlı kılınmasının kimseye yararı olmayacağını vurguluyor ve "Bu sürdürülebilir durum değil" diyor... Feyzioğlu bir tahliyeye ilişkin olarak da şunları söylüyor: -İki hafta kadar önce Cumhurbaşkanı Erdoğan Erzurum'da iken, ağaca çıkıp Cumhurbaşkanı'nın dikkatini çeken hanımefendi, yarbay olan tutuklu eşinin tahliyesini talep etmiş. Cumhurbaşkanı, dosyaya baktırırız demiş. 15 aydır tutuklu olan yarbay da geçen gün tahliye olmuş. Yarbay suçlu mudur, tutuklama haksız mıdır bir yana, hanımefendinin eşinin kurtulması için verdiği mücadeleden çok duygulandım. Kendisine, eşine, çocuğuna, tüm ailesine geçmiş olsun diyorum. Beni bir hukukçu olarak kahreden şu; Yarbayın eşi ağaca çıkıp Cumhurbaşkanı'nın dikkatini çekmeyi başaramasaydı ne olacaktı? * * * Feyzioğlu'nun dediği, yargı iktidara bağımlı olamaz, olmamalı. Aksi halde yurttaşlar zarar görür, görevlerini layıkıyla yapmaya çalışan savcılar, yargıçlar ve avukatlar da görev yapamaz duruma düşerler... Ortada ne hukuk kalır, ne adalet... Feyzioğlu hocamızın bu konudaki görüşlerini geniş olarak aktaran Odatv'ye başvurabilirsiniz...Tabana kuvvet kaçan Peşmergeler Peşmerge, Türk Kerkük'ü ele geçirmek için PKK ile Suriye'deki uzantısı PYD'den getirdiği teröristleri takviye güç olarak cephede konuşlandırdı... Karşılarında ise Irak Ordusu ve Haşdi Şabi güçleri var. Haşdi Şabi, halk seferberlik gücü demek; Şiiler'den oluşuyor ve mensuplarının hepsi Arap... Beri yanda da silahlanmış Türkmen birlikleri var; bunlar Türkmen mahallelerini, binalarını ve sosyal alanlarını korumak amacıyla elleri tetikte bekliyor... Peşmerge fiili durum yaratırsa boyunun ölçüsünü alacak... Gelen haberlere bakılırsa Irak Ordusu, fiili durum yaratılmasını beklemeden Peşmergeleri Kerkük'ten çıkarıp atmak hazırlığında. Yayılan habere bakılırsa Barzani ABD'den silah yardımı istemiş, BM'yi de duruma müdahaleye çağırmış. Herif hem suçlu, hem güçlü; Musevi hamuruna sahip ya, utanmazlığını sürdürüyor. Irak devletinin topraklarını ele geçirmeye kalkan o, kuyruğuna basılmış kedi gibi ciyaklayan da o... Daha bir mermi yemeden "Yandım anam" diye bağırıyor; daha beter olacağı günler yakın! * * * Konuya ilişkin bir haberle bitirelim; gözetleme noktalarından birinde bekleyen Peşmergeler, havanın kararmasına yakın korkunç sesle irkilmişler, etrafa bakarken ne görseler beğenirsiniz, karşılarında bir ayı... Elde silah, tabana kuvvet kaçışmışlar... Kaçamayanlardan ikisi ayının pençelerini yemiş... Ateş edip ayıyı öldürmek, korkularından akıllarına gelmemiş. Ayı da gözetleme noktasında yenecek bir şey bulamayınca hızla çekip gitmiş... Peşmerge işte bu, Kerkük'teki güçlerle nasıl savaşacak göreceğiz bakalım... FİSKELER Başbakan Binali Yıldırım'ın dili dolandı ve dört defa denemesine rağmen "Kolaylaştırdıysak" diyemedi gruptakileri de "Motor tekledi" diyerek güldürdü. Yıldırım Bey ömründe en çok alkışı kahkahalar arasında herhalde bu vesileyle almış olmalı... * * * Önceki gün de "Özü sözü doğru muhalefete hasret kaldık" deyiverdi...Yine dili sürçmüş oldu, oysa "Özü sözü sağlam bir iktidar olamadık" diyerek halkın hasretini dile getirmeliydi. Yapamadı bilinç altını kustu, rahatlamıştır inşallah... * * * FETO'ya ait Ankara'daki bir bina, ihale filan yapılmadan yandaş yayınlarıyla dikkat çeken atv'ye verilmiş. Haberi duyuran dinci bir gazete, demek ki paylaşım kavgası başladı. Ayrıca, iktidarla cemaat ilişkisinin TMSF üzerinden sürdürüldüğü de anlaşılmış oldu. * * * Erdoğan ve etrafının hayran olduğu eski CIA ajanı şimdilerde DEAŞ'ın akıl hocalarından Afgan Gülbettin Hikmetyar'a adamın biri ayakkabı atarak tepki göstermiş. Uzakta olduğu için erişmez diyerek tüküremeyince hıncını bu yolla bastırmak istemiş olmalı.