Akıncılar Davası sürüyor. 17'nci celsede CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da avukatları aracılığıyla, Recep Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım, Bekir Bozdağ ve TBMM Başkanı gibi, davaya müdahil olmak istediğini duyurdu. Kılıçdaroğlu'nun avukatları, işlenen suçtan dolayı zarar gördüklerini beyan ettiler... Mahkeme bu talebi kabul eder mi bilinmiyor... Yalnız şu kadarını söyleyelim, 15 Temmuz kalkışmasından sadece adı geçen eşhas zarar görmedi, topyekûn milletimiz zarar gördü. O nedenle hepimiz zaten zımnen müdahiliz... Kalkışmaya ilişkin karanlıkta kalmış bazı kuşkular giderilmiş değil. O süreçte siyasi, askeri ve idari ihmal var mıydı, yok muydu ortaya çıkarılmalı. Görev açısından korkak ve kaçamak davrananlar belirlenmeli... Müdahil olma isteklerini bu nedenlerden dolayı doğru buluyorum... * * * Ancak şunu da hatırlatalım, yargılama sürecinde kimse siyasal gösteri yapmaya kalkmasın. Gösteri, kimseye yarar getirmez, davaların uzamasına, hatta gölgelenmesine yol açabilir... Yargı fuzuli taleplerle meşgul edilmemeli ki görülmekte olan davalar hızlı biçimde sonlandırılsın. Şu ya da bu nedenle mahkemeyi oyalamak, yargılama sürecini uzatabilir; milletimizin buna tahammülü yoktur. Bu davalar sonlandığında herhalde sağda solda gizlenen hainler de çetenin yeniden ayağa kalkacağı umudunu taşımaz, kaderlerinde ne varsa onu yaşarlar...Seviyesizlik girdabından uzak durmak lazım Biri adalet diyor ve onu mesele yapıyor, diğeri atlet diyor iç çamaşırını mesele haline getiriyor... Siyasal mücadeleyi çığırından çıkarmak üzereler... Siyasetçiye özgü ağırbaşlılık ve siyasal edep, neredeyse seviyesizlik girdabında boğulacak noktaya geldi... Bu mücadelenin giderek halkı da gereceğini düşünmeleri gerekirdi... Halkın iktidara ve ana muhalefete güveni kalmadı. "Bunlarla ülke, hiçbir alanda bir arpa boyu ilerlemez" diyen yurttaş sayısı da arttıkça arttı... İnsanları bu kanıya taşıyan nedenleri yabana atmamak ve