Üç aydır konuşulan, önce “Şehitlerimize, gazilerimize saygısızlık olur” diye gündeme alınmayan ancak seçimlerden üç hafta sonra 25 yaş, 15 bin lira ve 28 gün askerlik şartıyla kabul edilen “Bedelli askerlik” beni taa 1975’e götürdü. O yıl ben de kısa dönem askerlik yapmıştım. Süresi üç buçuk aydı, bedeli medeli de yoktu. İskenderun Deniz Eğitim Alayı komutanı ile dost olup aralıklı olarak toplam 38 gün kışlada kalmıştım. Alaydaki beton harp gemisini yakından, topu ise uzaktan gördük. Eski bir piyade tüfeği verdiler bir günlüğüne, beş adet de mermi. Araziye çıktık, hedef tahtasını değil, dağları taşları dövdük. Hepsi bu.
40 yılda nelerin değiştiğini okuyor, izliyoruz. Modern bir ordumuz var artık. Ama yine de diyeceğim şu ki; bu 28 günde de aynı şeyler olacak. Beklendiği gibi milyonu aşkın kişi gidecek olursa, onlar için kaynayacak karavanaya harcanacak paraya yazık. Araziye götürürlerse verilecek kumanyalara yazık. Verilecek askeri elbiselerin, botların yıpranmasına yazık. Amfibi asteğmen olarak terhis olan bana sorarsanız, vazgeçin bu 28 günden.
Zaten 10 günü hayhuyla geçer, gerisi de dostlar alışverişte görsün süreci. Verin bir temel askerlik kitapçığı okuyup öğrensinler. Yukarıda saydığım harcamalardan kurtulun. Hatta 15’i, 18 bin lira yapın. 20 milyar lira bekleyen devletin kasasına daha çok para girsin. 15’i bulan, 18’i de bulur nasıl olsa. Farkı da şehit ve gazi ailelerine dağıtın.