Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta Türkiye modelini açıkladı ve dedi ki: Avrupa ve Amerika demokrasi ve ekonomide yerle yeksan olsa bile, biz milletimizi kalkındırmaya, hak ve özgürlüklerini geliştirmeye devam edeceğiz. Başka bir yerde, insani değerler üzerinde inşa edilmiş, böylesine samimi bir demokrasi bulamazsınız. Bunun adı ‘Türkiye modelidir’.
*
BUNLARI DA DUYDUK
Ancak yine geçen hafta, iki bakan ve iktidar ortağının sözleri Türkiye modelinin kapsamı dışındaydı.
Bakan Soylu: Anayasa Mahkemesi Başkanı’na buradan söylüyorum. Madem özgür bir ülkedeyiz ya… Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım hadi. Özgürüz ya… Tamamen her şey güvenlik altında ya… Niye polis koruma arıyorsun o zaman?
Bakan Çavuşoğlu: Meis’i İtalyanlara vermişiz. Onlar da Yunanistan’a. Yanı başımızdaki adaları da vermişiz. Geçmişteki anlaşmalar büyük bir başarı öyküsü olarak, ders kitaplarında anlatıldı bizlere ama maalesef görüyorsunuz işte. Benim notum: 12 Adaları 1911’de İtalya, Ege adalarını da 1912’de Balkan Savaşı’nda Yunanistan, Osmanlı döneminde aldı. Ama olsun Lozan başarı değil.