İçişleri Bakanlığı’nın bütçesi görüşülürken, mecliste yine kavga çıktı. Yaşı müsait, pazısı kuvvetli olanların ön saflarda olduğu... Başkan, “Yapmayın, etmeyin, bu çatının altına yakışmıyor” dedi ama baktı olmuyor, oturumu 10 dakika tatil etti.
Ve o dakikalarda bir yavru, bir can daha göçüp gitti bu dünyadan. Ah be, meleğim, Nergiz’im… O kavgada duymadılar sesini, o minik bedeninin sessizliğini. Yıllardır kardeşlerin gibi seni de anlamadılar. Küçücüktü bedenin ama tedavin yapılabilseydi büyüyecekti umudun, hayallerin. Çok görüldü sana ve yüzlerce kardeşine hayal kurmak. Yetkili ve etkili amcaların kendi hayallerini annene ve babana anlatmakla meşguldüler çünkü. Yaşasaydın eğer, neler görecektin neler ama olmadı meleğim.
Gerçekten artık yeter! SMA tedavilerini artık SGK karşılasın. Karşılasın ki, meleklerimiz kanatlanıp gitmesin. Yaşasın.
Saate baktım 07.10, sabah olmuş. Dışarı baktım gece. Öğrenci servisleri geçiyor. Bir saat sonra gazetelerim geldi. Enerji Bakanı Dönmez konuşmuş. Sabit saat uygulaması ile beş yılda 7 milyar kilowatt tasarruf yapmışız. Karşılığı olarak da, 6 milyar lira tasarruf etmişiz. “Onun için uygulamanın değiştirilmesi gündemimizde yok” demiş. Çevremdeki çok katlı apartmanlar ışıklar içindeydi o saatte. Demek ki tasarruf yapıyorlar diye güldüm.
Yine Dönmez’e göre, bu uygulamayla kaygı, stres, depresyon gibi olumsuzluklar daha az yaşanıyormuş. Hatta AB bile, bizi örnek alarak, üyelerine bu yönde adım atmalarını önermiş. Bu arada Bakan Bey’in bir de müjdesi vardı. Elektriği az tüketen, az fatura ödeyecekmiş. Sevinin artık.