Birisi bana bu maçı anlatsa ben de maçı seyretmemiş olsam derim
ki "Hadi oradanbenimle dalga geçme. Böyle bir şey olur mu.
Fenerbahçe 1-0 önde olduğu ve Bursaspor'un eksik kaldığı maçı
kazanamadı mı?" Bakınız, penaltı, penaltı mı Fenerbahçe'nin
kazandığı. Hep derler ki, "Pozisyonlarda elini yapıştır veya
arkana sakla"Hadi arkaya saklamaya vaktin yok, o zaman da ön
tarafına yapıştır." Fenerbahçe'nin kazandığı penaltıda karar
doğru. Peki Bursasporlu oyuncu Jovic'in atılması doğru mu?
Kesinlikle doğru... Kardeşim senin sarı kartın var, elde bomba
oynuyorsun. Lens'i senin üzerine veriyorlar. Niye? Çünkü sen
atılacak bir madensin. Sanki telefonla emredilmiş gibi
tutup Lens'i indiriyorsun, hakem de seni haklı olarak
atıyor.
Fenerbahçe soyunma odasına 1-0 önde gidiyor. Tam bir tereyağı, her
şey lehine. Sen futbol oynamıyorsun ama Bursaspor da
oynamıyor.
Rakibin sinirlenmiş, 10 kişi kalmış. Çık ikinci yarı ortada sıçan
oyna. Çünkü bir kişi fazlasın. Ortada sıçan futbolcuların antrenman
ya da maçtan önce ısınma olayıdır. Ortaya bir kişi alırlar, 5 kişi
top çevirir. Ortadaki 1 kişi topu biraz zor alır.
Sen biraz top çevirsen Bursaspor'un ön tarafı, arka tarafı,
orta sahası yani her yeri dağılacak. Ama 10 kişi kalmış
olan Bursaspor oynamaya
başlıyor, Fenerbahçe ise seyrediyor.
Aslında Fenerbahçe'de bir oyuncu isyan ediyor, mücadele
ediyor Alper. Bir oyuncu da takımı 10.5 kişi oynatıyor. O
da Aatif... Peki bütün bunlar olurken Fenerbahçe Teknik
Direktörü Advocaat ne yapıyor. O da oyunu seyrediyor.
Aynen Fenerbahçeli 10 futbolcu gibi... Yahu kardeşim
"tehlike geliyorum" diyor. Bursaspor bir gol atsa işi
bitirecek, hatta kazanabilir. Sen hâlâ oyuncu değiştirmiyorsun. İlk
oyuncu değişikliğini 82'de yapıyorsun. Yani
beraberliği Bursaspor'a vermek için 10 Fenerbahçeli futbolcu
ve teknik direktör çabalıyor! Şampiyonluk da başka bahara kalır.
Bakınız, Fenerbahçe çatır