Yeni hoca Denizli, Muslera için "Elleri çok küçük ideal bir kaleci olamaz" demişti. Allah'tan elleri küçük!
Galatasaray hoca değişikliği yapıyor. Ne
zaman; Antalyaspor ile 3-3 berabere kaldıktan sonra! Başkan,
Antalya maçı öncesi teknik direktörü çağırıyor, karşısına güzel bir
fırça atıyor ve ayrılıyorlar. Bu sırada da zaten yeni gelecek
teknik direktörün adı belli; işlem bitmiş durumda. Kamuoyunu aptal
zannettikleri için La Fontaine'den masallar
anlatıyorlar!
Peki burada önemli olan ne? Hani bazı arkadaşlar büyük
düşünürlerdi. Çok büyük hayallerle yaşayanlar bunu sonunda işleme
geçirirlerdi. Bu teknik adam değişikliği olduğunda Galatasaray'ın
Atletico Madrid'i orada yenip, Şampiyonlar Ligi'nde devam etme
şansı var. Ama bir bakıyorsunuz; hem büyük düşünen başkan hem büyük
düşünen yönetim, hem de büyük düşündüğünü söyleyen yeni teknik
direktör; Madrid'e seyirci olarak
gidiyorlar. Sebep; burada alınacak bir mağlubiyet ya da
hezimetten yeni teknik adam kendisini kurtaracak!
Hani, yeni gelen teknik adam Galatasaray'ı tanımasa başka bir
ülkeden gelse, 'Ben bu maçta takımı bir göreyim' dese kabulüm.
Yeni teknik adam, her hafta televizyonlarda ve gazetelerde
Galatasaray'ın analizini yapmakta; bu takımı karaciğerinden
dalağına, ince bağırsağına kadar bilmekte...