Bu sene uzun zamandır G.Saray, 'Ben futbol
oynuyorum, iyi oynuyorum, şanssızım,
hakemler haksızlık yapıyorlar, rakipler
çok konuşuyorlar' diyorsa eğer ve ilave ediyorlarsa
'Benim hakkım yeniyor' diye; o zaman ben de ABD
Başkanı Trump'ım! Aslında çok net G.Saray'ın sezon açılışından
bugüne kadarki oynadığı futbolun karşlığı bir kelime ile
anlatılabilir: Zavallı!
Bu kadar paralar, transferler, uçak
karşılamaları, hepsi de fiyasko..
Toparlayabilirler mi, belki. Ama geçen seneki gibi olmaz bu iş.
Karşındaki takımın bu maça kadar 2 puanı var. Toplama bir takım.
Fazla da iddiası yok ligde, düşmesem kafi diyorlar. Ama G.Saray
öyle mi? Atmaya gelince neredeyse Avrupa Şampiyonu olmaktan
bahsedeceklerdi! Dün akşam G.Birliğili
oyuncular biraz inansalar, karşılarındaki takımı
G.Saray değil de sarı-kırmızılı bir Anadolu takımı
gibi görseler; G.Saray üçlük olurdu!
Bir de anlamadığım bir olay oldu. Muslera iyi, ona kimsenin bir şey
diyeceği yok. Ama ikinci adam olarak sahada mücadele eden bir kişi
vardı Feghouli, o da oyundan alındı. Anlayamadım. Ya özel bir şey
var, ya da kasıt var... Yoksa düşünmek bile istemiyorum!
Fatih Terim'in hiçbir şeyin arkasına
sığınma hakkı yok. Siz bakmayın, 3-4 maç
daha böyle gitsin seyirci homurdanmaya başlar. G.Birliğili
oyuncular, mağlup olmamak için oynadılar,
birbirlerine yardım ettiler. 10 kişi
kaldıkları zamanda bile G.Saray'ın üzerine gitme cesaretini
gösterdiler ve doğru da yaptılar. G.Saray eğer bir şans golü ile
buradan çıksaydı, G.Birliği adına yazık olurdu.
Belhanda'nın istediği penaltı pozisyonuna
ben TV'den inanmadım, hakem pozisyona çok
yakındı, o da inanmadı. Mariano-Ayite
pozisyonunda ilk darbeyi Ayite yaptı. Mariano da sinirlendi ve
rakibinin sırtına vurdu. Ben hakem olarak ikisini de sarı kart
verirdim. Amma velakin, hakem G.Birliğili oyuncuya sarı kart
vermiyorsa, o zaman Mariano'ya kırmızı kart göstermeliydi. Sana
hiçbir şey yapmamış adamın sırtına niye vuruyorsun? Hakemin yorumu
bu, ben hakemi bu pozisyonda eleştiririm.
Geçen hafta Fatih ile Ersun birbirlerini yağladılar. Tam
'Körler-sağırlar birbirlerini ağırlar' oldu. Bugün de Beşiktaş'ı
göreceğiz. Büyüklerin küçüldüklerini mi
seyredeceğiz, yoksa küçüklerin yavaş
yavaş büyüdüklerini mi?