Önce hakeme teşekkür edelim...
Sebebi olur olmaz pozisyonlarda faul çalmadı.
Mümkün olduğu kadar maçı oynattı.
Sonra iki takım futbolcularına teşekkür edelim.
Sahada art niyetle mücadele etmediler.
Sonra teknik direktörlere teşekkür edelim.
Ellerinden ancak bu gelirdi.
Şimdi tersten başlayalım.
Fatih Terim'in elinde santrafor alternatifleri yok. Başka
alternatifler de yok.
Ama yine de açık oynatıp maçı kazanayım diyor.
Dönüyorum Samet Aybaba.
Beşiktaş'ın bugünlere gelmesi dahil, genç oyunculara güvenmesi ve
hiçbir zaman korkmadan futbol oynattırması.
Bunlar dün akşamın artı özellikleri.
Ama şunu da ilave edelim.
Ben maça gitseydim verdiğim para helal olsun derdim.
***
Televizyonda seyrettim, keyif aldım.
Çok kalite mi vardı?
Hayır.
Ama şu vardı. İki taraf da futbol oynamaya çalıştılar.
Hiçbir zaman oyun durmadı.
Nereden seyrediyorum lan bu maçı demedim.
Daha da önemlisi.
Türkiye Ligi'ndeki seyrettiğim maçların çoğunda olduğu gibi uykum
gelmedi.
Uyuyamadım.
Her an bir halt olur diye.
Galatasaray'da 3 oyuncu adale çekmesinden sakatlandı.
Bu araştırılması gereken önemli bir sebep.
Sarı-kırmızılıların santraforu yok diyoruz.
Eren Derdiyok bir gol atıyor, benim diyen santrafor atamaz.
Ama Eren Derdiyok maça başlarken yedek.
O zaman tartışılması gereken bazı şeyler var demektir.
Dün akşamın aslında özeti şu.
Hangi taraf kazansaydı diğerine yazık olurdu.
Bence maçın sonucu adaletli oldu.
ÖMER TARTIŞILIR
Ömer Bayram için çok iyi şeyler yazıldı. Çok pomba yapıldı. Ama
pompalar doğru mu yapıldı, tartışılır. Serdar Aziz 5 maç oynuyor, 4
maç sakat. Bu da tartışılır. Bazı takımların hele büyük takımın
diyen takımların çok ince eleyip, sık dokumaları gerekir. Onlarda
oynayan oyuncuların bazı bahaneleri olmamalı.