Bazıları der ki; "Erman yağcı..." Benim siyasetle hiç işim
olmaz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan faydalanın abi...
Spora yatırım yapıyor. Futbolu çok seviyor. "Yerli oyuncu
göremiyoruz" diyor. Görsek yatırım yapacak. Faydalanın. İstesen
ceketini verecek çünkü. Keşke 30 yıl önce gelseydi.
Karşılaşma öncesi kadroyu gördüğümde hücum olarak bir şeyler
yaparız ama defans dönüşlerinde kolay kontratak yer miyiz diye
düşündüm. Ama golleri erken bulduk, oyuna da hakim olduk. Daha da
önemlisi bütün takım rakibin her topuna bastı. Bizim takımın teknik
kapasitesi yüksek. Rakibin teknik kapasitesi ise zayıf. Üçlü-dörtlü
baskı yiyince sonunda topa vuruyorlar. Bizim baskıyı da
çözemiyorlar. O zaman da biz kaptığımız topları iyi kullandık. Bunu
ilk yarı boyunca yaptık. 2-0 da önde oynayınca çok rahat ettik.
Dün akşamki en önemli şey şuydu: Takımda kötü oynayan oyuncu değil,
takımda kötü mücadele eden oyuncu yoktu. Eee zaten bu takım, iyi
mücadele ederse rakip takımın teknik kapasitesini götürür.
En az Finlandiya kadar koştuk. O zaman da Finlandiya'dan daha
başarılı olduk.
İkinci yarı ilk 15 dakika biraz durduk.
Yunus Mallı yoruldu. Ama Fatih Hoca biraz bekledi. Tahmin ediyorum
sakatlıktan korkuyordu.
Üç değişiklik yaptı. Özellikle Emre Mor'u oyuna alınca işin rengi
tam değişti.
Maçları İstanbul'da oynarsak seyirciler stadın oynandığı takımın
futbolcularına bir şey demiyorlar, diğerlerine küfür
ediyorlardı.
Ama Allah var iyi tezahürat yapıyorlardı.