Akhisar'in attığı gol tam bir usta işiydi. Seleznov usta bir
oyuncunun atacağı türde bir gol kaydetti. Manisa ekibi, golden
sonra ise kafa kafaya bir oyun sergilemedi. Kendi sahasına çekildi,
Galatasaray'a alan bırakmadı. Atağa çıktığı zaman da çok seri
kontralar yaptı. Az geldiler ama öz geldiler. Aynısını yine
Galatasaray'la oynadıkları Türkiye Kupası maçında da yapmışlardı.
Galatasaray ise çizgiye indiği anlarda tehlikeli oldu.
Sarı-kırmızılı takım ikinci devrede Eren Derdiyok ile çift forvete
dönerek risk aldı. Bu durum orta sahada boşluklar bırakmasına neden
oldu.
Sonrasında beraberliği buldular. Akhisar maçın penaltılara
gitmesine dünden razı gibi oynadı. Nagatomo'ya ayrı parantez açmak
lazım. 90 dakika boyunca nerede olması gerekiyorsa oradaydı. Helal
olsun... Allah'tan onun da menajeri Gomis gibi para istemiyor,
"Benim oyuncu çok iyi git gel yapıyor" diye.
Zemin tam bir karpuz tarlasıydı. Artık hesabı kesilsin böyle
şeylerin. Burada atlar değil futbolcular koşacak. Biz restorana
gidince yemek yedikten sonra hesabı ödüyoruz. Bundan da kimler
sorumluysa hesabını versin. Penaltılarda ben Fatih hocanın yerinde
olsam Gomis'e attırmazdım. Gomis ve menajerinin kaşınmaları, Terim
ve Galatasaray'ın kupa almasını engelledi. Son penaltıları
kaçırması ilahi adaleti gösteriyor.
Dany'nin Rodrigues'i düşürdüğü pozisyonda Dany daha hızlı olmasına
rağmen rakibini yakalayamadı. Vrsajevic takım arkadaşına göre daha
yavaş ve o da yakalayamazdı. Hakem iki oyuncu durumuna göre karar
verdi ama futbol yorumu Vrsajevic'in Rodrigues'in yakalayamayacağı
şekilde olur. Pozisyon net kırmızı kart olmalıydı.